tamamı ingilizce yerine "batı dilleri" ya da "sömürgeci politika güden ya da tarih boyunca gütmüş devletlerin dilleri" kalıplarını içerecekti "ingilizce" yerine; olamadı.
türkiye cumhuriyeti gibi gelişmiş olmak ile geride kalmış olmak arasında bir yerlerde kalmış, toplumca "uygarlaşmak batılılaşmak demektir" buhranını yaşayan ülkelerin eğitim ya da iletişim konusunda izlediği bir tutum. gizlice emperyalizmin ekmeğine yağ sürülür bu şekilde.
- ingilizce öğrensin çocuklar, lazım olur.
+ evet evet 4. sınıfta başlasın**, hatta daha kreşte, anaokulunda; çocuk kendi dilini doğru dürüst öğrenmeden öğretelim, çocuk hem ulusal kimlik hem kültürel karmaşalar yaşasın, alkışlıyorum sizi.
+ fransızca?
- ooo, evet evet. paris, kültür, moda, edebiyat ve romantizm. mersi cnm, ögrnsnlr tbi.
+ arapça?
- olmaz olmaz gericilik, yobazlık, asla olmaz.
+ seçmeli ders olsa?
+ kürtçe, tamamıyla mümkün değil ama seçmeli ders olabilir?
- olmaz olmaz bölücülük, asla olmaz, bölünürüz, bu vatan bizimdir bizim kalacak.*
+ e ingilizce öğretiyordunuz ya?
- olmaz o başka.
diye sürer gider. bu arada ingilizcenin dünyaca en azından son iki yüzyıldır mutlak kabul görmüş yaygın bir bilim dili olduğu, ve her alanda kaynak bulmayı kolaylaştırdığı bir gerçek, ama öyle olması onu öğrenmekle kalmayıp öğrenirken kendi dilimizi yozlaştırmamızı ve kültürümüzü kendi kendimize asimile ettirmemizi gerektirmez.
durum böyleyken, ötekilerin fazla da lafı olmamalı. gaflettir.