ben şimdi sana ne bi renk söylebilir, ne bir tanım yapabilirim hayata dair. değişen ve birbirine dönüşen, dağılıp dökülen, bir şeyler var, bir sabah uyandığında hiç bilmediğin bir şey tüm bildiklerin kadar alışılagelmiş herhangi tanıdık bir şeyin olacak belki. bu güne kadar değer bildiğin neydi? sen biliyor musun ki şimdi? karışıp duruyor işte, savrulup duruyor zaman. bigün anlayacaksın sana kimseler anlatmadan. anlatamayacağın şeyler yürütüyor ve gülümsetiyor olacak, nasıl geldiğini anlamadığın duraklarda dinleneceksin, şimdi hangi parçayı nereye yerleştireceğini bilmediğin puzzle, sırası geldiğinde ve kendiliğinden tamamlandığında herşeye rağmen, kendin için, bilmesede hiçkimse kendi bildiğinle barış ol hoş kal arkadaşım. çok ümitlenme hayat bu, ama boşverilmiyor ya yinede, işte o yüzden sen kolları sıva iyisimi ulan boşa geçti şu ömür deme diye.
gel ha gönül havalanma engin ol gönül engin ol
dünya malına güvenme engin ol gönül engin ol *
a.q derken ne kadar da haklıymış diye düşündüğüm ortak birşeyler bulduğum için nidasına ortak olduğum can. *