finlandiya'nın 7. devlet başkanı (1946-1956 arasında). ayrıca 1918'de ve 1944-1946 arasında başbakanlık ta yapmıştır. 1870-1956 arasında yaşamıştır. ikinci dünya savaşı sonrası finlandiya dış politikasının mimarı kabul edilir.
hukuk öğrenimi gördü. bu konuda akademik kariyer yaparken sonradan bu kariyerini bırakarak finlandiya büyük dükalığı hazine yöneticisi görevini aldı. 1914'e kadar bu görevi sürdürdü. yetişkin hayatının büyük bölümünde finlandiya'daki politik hayatın önemli figürlerinden oldu. önceleri finlandiya'da mümkün olduğunca özerk bir yapı elde edilmesini sağlamaya çalışıyordu.
şubat devrimi sonrası, tam bağımsızlığı savunan sosyal demokratların aksine, rusya çarlığı yapısı içinde özerkliği savunmayı sürdürdü. ancak ekim devrimi'nden sonra finlandiya'nın -meşruti monarşi şeklinde bir yönetimle bile olsa- tam bağımsızlığını savunan bir çizgiye yöneldi. muhafazakar bir politik çizgisi vardı, sosyal demokratlar ve komünistlerle politik mücadele içinde oldu, ne var ki buna rağmen bir noktadan sonra aşırı sağ ile arasına çizgi koymayı da ihmal etmedi. nitekim muhafazakar kokoomus partisinin başına geçtiğinde de demokrasiyi ön planda tuttu ve bu partinin aşırı sağcı hareketle olan geçmişine bir çizgi çekmeyi başardı.
1934'te politikadan uzaklaştı, ne var ki gelen teklif üzerine büyükelçilik görevi aldı ve stockholm ve moskova'da büyükelçilik görevlerinde bulundu. kış savaşı başlayınca kabineye davet edildi ve devlet bakanı gibi bir konumda tecrübesinden yararlanılmaya çalışıldı; böylece ülkenin önemli yönetici konumlarından birine geldi. öte yandan büyükelçilik konumunu da terk etmedi ve kış savaşı'nın sona erdirilmesine yönelik müzakereleri yürüttü. ne var ki, ülkesinden uzaktayken, yeniden savaşı başlatmaya yönelik eğilimleri fark edememişti. bu eğilimleri görünce görevinden istifa etti ve ikinci emekliliğine ve anılarını yazmaya başladı. almanya'nın savaşı kaybedeceğini ve bundan sonra finlandiya'nın da tehlikeli bir statüde olacağını düşünüyordu. nazi almanyası ile yakınlaşmaya bu düşünceleri nedeniyle karşıydı. bu görüşleri nedeniyle, sscb ile barış müzakereleri yapılmasına yönelik görüşleri pek destek bulmadı.
ne var ki dünya savaşı bitince başbakanlığa atandı ve politikada tekrar önemli bir konuma geldi. bu konuma gelince realist bir politika izlemeye ve sscb ile barış ve iyi ilişkileri tesis etmeye çalıştı ve bunun için bazı tavizler vermeye de razı oldu. 1946 yılında devlet başkanı istifa edince parlamento paasikivi'yi devlet başkanı seçti. paasikivi önceliği dış ilişkileri düzenlemeye verdi; özellikle sscb ile olan ilişkilerin düzgün ve stabil hale gelmesi için çabaladı; stalin'in ölümünden sonra bu konuda daha rahat mesafe aldı. iç politikada ise komünistler ile mesafeli bir politika izlemeyi sürdürdü. 1950'de ikinci kez devlet başkanı seçildi. böylece ileri yaşlarında iki dönem devlet başkanlığı yaptı. ikinci başkanlık döneminde dış politika konusunda belli mesafeler almış olması sayesinde iç politika konularına da eğilebildi. kendisinden sonra urho kekkonen devlet başkanı oldu.
finlandiya politikasında uzun yıllar görev yapmış ve finlandiya dış politikasının belirlenmesinde önemli rol oynamış biri isim olarak hatırlandı.