yine elli karakter sınırı: aslında "29 ekim'de ulus'ta yaşanan olaylardan chp'yi sorumlu tutmak" olması gerekirdi.
başlığı tanımlayalım: yandaş basının öncü kuruluşlarından sabah gazetesi yazarı mehmet barlas'ın bugünkü köşe yazısında yaptığı şey.
yazıyı özetlersek mehmet barlas'a göre vali cumhuriyet bayramı kutlamalarını yasaklayabilir ve yasaklamakta haklı. chp alternatif kutlama programı yapamaz, yapmamalı, yapıyorsa sivil demokrasi karşıtı partiolur.
yazının ana temasından çıkan bir sonuç da polisin müdahalesi sonucu ortaya çıkan yaralıların sorumluluğu da chp'ye ait. chp bu olayları bir getiri sağlamak için organize ediyor.
anlaşılan o ki yandaş basıncılık giderek çıtayı yükseltiyor. millet elinde bayrağıyla üstelik bir milli bayram günü ulus'tan anıtkabir'e yürümek istiyor. bu yürüyüş esnasında ortalığı yakmıyor, dükkanları yağmalamıyor, sadece bu ülkenin marşlarını söylüyor fakat buna karşılık polisten gaz ve cop yiyor ama yine de suçlu olmaktan kurtulamıyor.
üstelik chp'de bunu organize ederek bu işten bir çıkar elde ediyor.
yazısı bu haliyle o tecavüz davalarında tecavüzcüyü değil de tecavüz edileni suçlayan adamları hatırlattı bana.
ben de sormak istiyorum sayın barlas'a?
acaba ramazan'da iftar çadırları kuran akp hükümeti nasıl bir çıkarın peşindedir?
seçim öncesi fakir vatandaşa kömür ve hatta yarım altın dağıtan akp hükümeti nasıl bir çıkarın peşindedir?
aslında doğru sorular bunlar değil. yukarıdaki sorular anormal olan birşeyden çıkar elde etmeyle ilgili.
halbuki cumhuriyet bayramını kutlamak anormal birşey değil. ama barlas chp'yi normal olan birşeyi yaparken çıkar elde etmekle suçluyor.
mehmet barlas'ın ayarında bir soru ancak şöyle olabilirdi sanırım:
sayın barlas akp kurban bayramını kutlarken nasıl bir çıkar güdüyordu?
ne zaman bu kadar mantıksız oldunuz sayın barlas? acaba paranızı verirken ayrıca birşey mi içiriyorlar size?
