türkiye de farklı olmak

entry18 galeri
    6.
  1. toplum, önce ve sadece insan; diye bakabilme yürekliliğine sahip, kendisine benzemeyenlerle ilgili olarak başkalarının dayattığı kalıpların kendi akıl süzgecinden geçmesine izin vermeyecek kadar açık zihinli, farklılıkları eleştirip dışlamak yerine, farklılıkları öğrenip içinden çıkardıkları ile kendini geliştirmeyi yeğleyecek zeka düzeyinde, yüreğinde sevgiyi, yüzünde hoşgörüyü taşıyan insanlardan oluşmuyorsa, zor iştir farklı olmak...

    bu farklılık her anlamda ve alanda zorlar insanı, siyahların ortasında beyaz olmak zordur.

    farkı yaratan kim, kim demiş bu farklı, bu normal diye?

    neden başkalarının biçtiği giysilere bürünmek zorundayız, neden kendi yargılarımızı, doğrularımızı, yanlışlarımızı ve hayatlarımızı başkalarının doğru! larına göre yaşayalım. sahip olduğumuz bu akıl niye o zaman?

    farklılık anlamında sorgulanan şeylerden birisi; mesela alevilik! kim aleviler ile ilgili inancının, aileden ve çevreden duydukları ile oluşmaya başladığını reddebilir. toplumda varolan saçma kanaatlare ilişkin kim deneyim yaşamış ve bunun doğruluğuna karar vermiştir. kim gördü mumu söndürürken? * * *
    sonrasında insanlar duyup işiterek zihinlerinde oluşturdukları reddedişi kendilerince buldukları başka bilgiler ile geliştirmiş veya vazgeçmiş olabilir ama çoğunda bu kanaat başkalarından duyulan saçmalıklara dayalıdır. iyi de niye? aklın yok mu senin?

    aslında hemen hemen hepsinde aynı şey, dayatılan kalıplar...

    ben babamın yanında sıgara da içerim, bacak bacak üstüne de atarım, onunla karşılıklı içki de içerim, hatta başka sorunlarımı da konuşabilirim.
    soruyorum, ben babamın yanında sıgara içmem, bacak bacak üstüne atmam, ben daha iyi evladım diyene soruyorum;
    - nereden belli benden daha iyi evlat olduğun, benden çok mu seviyorsun babanı?
    nasıl ölçüyorsun bu sevgiyi?
    daha çok saygı duyduğunu mu sanıyorsun?
    saygı öyle simgesel hareketler ile kanıtlanmaz, hadi varsa elinde bir saygı ölçer, ölç bakalım kimin saygısı kaç metre?

    eğer gençlerin gençlik dönemlerinde kendilerini bir biçimde ifade etmesine razı olmazsak, eğriyi doğruyu tartıp, kendi doğrularını oluşturmalarına nasıl fırsat vereceğiz.
    istediğimiz düşünen, araştıran, sorgulayan bir beyin değil, sürüye dahil bir insansa, doğru yoldayız aynen devam.

    saçını uzatıyormuş, kime zararı var?
    küpe takıyor, kime zararı var? neden bunların da yapılıp yaşanması gerektiğini anlamıyoruz?
    neden gençlerin içindeki o farklı olma ve kendini ifade etme isteğine biraz saygı göstermiyoruz?
    neden farklılıklarla kendimizi zenginleştirmek yerine tek tip bir model için diretiyoruz?

    farklılık güzeldir, renktir, harekettir, dinamizmdir.
    5 ...