kültürlü avrupa insanının 3. sınıf ülkelerden gelen ve kültürünü avrupa'da yaşamaya çalışan yeni komşuları hakkında fikir ve bilgi sahibi olması ile avrupa'da istikrarlı olarak yükselmesi tesadüf değildir. üstelik gayet de demokrasiye uyan bir düşüncedir. nitakim demokrasi ''ben müslümanları sevmiyorum mesela karşımda bir müslüman ailenin yaşamasını istemem'' sözüne izin vermektedir. diyenler de vardır.
bizim gibi halkının çoğunluğu müslüman olan ülkelerde islamafobya hakkında yasak çıkartmak (bkz: fikirlere kurşun işlemez) gayet normaldir ama komiktir de. çünkü türkiye'de islamafobi bir adam yaşayamaz diye düşünüyorum. çünkü burada müslümanların borusu ötmektedir. ancak mesela isveç'te bunun hakkında hakiki bir yasak çıkmaz. işte demokrasi budur.
ha peki avrupa'da islamafobya ile mücadele eden avrupalılar yok mudur? çoktur. geçenlerde trt haber'de aynı adla bir belgesel/program izlemiş idim. belgeseli yabancılar çekmiş ve özetle islamafobyanın bir önyargı olduğu üzerinde kurulmuş. üstelik bildiğin 8 yaşındaki çocuğuna çarşaf giydirmiş müslümanların üzerinden bu yapılmış. 8 yaşındaki çocuğuna çarşaf giydirmesini bilen müslüman sanırım cihat kavramından haberdar değil ki böyle bir şey ortaya çıktı. aynı belegesel ''marsilya'da bir grup aşırı milliyetçi müslümanların iş yerlerini yağmalayaarak vatanını kurtardı'' gibi aşırı milliyetçileri halının altına sokan harikülade bir islamahobi ayarıyla bitiyordu. o avrupalı aşırı milliyetçilerin sadece vatanlarını değil dünyayı da sevmediği insanlardan kurtaracakları gerçeğini bir tarafa bırakıp bir şey söyleyeceksek; islamafobianın nedeni kendine müslüman diyenlerin tam kendisidir.
kusura bakmayın da ben bir fransız olsam başkentimde enteresan kıyafetleri ile enteresan hareketler yapan yabancıları ülkemde istemem. üstelik bu yabancılar benim ülkemde yaşamasına rağmen beni düşman biliyorsa. avrupa'da şu anda müslüman az da durum böyle. şu oran hele bir dörtte bir falan olsun da bakın o zaman neler göreceksiniz, ırkçılığı fıbiyi o zaman göreceksiniz.