roberto carlos un fenerbahçe ye transferi

entry146 galeri
    100.
  1. neden bu kadar eleştirildiğini ya da savunulmaya çalışıldığını anlamak için alim olunması gerekmeyen transferdir. bir defa bu transferin eleştirilecek yanı yoktur, alınan futbolcu roberto carlos'tur, dünya'nın en tanınmış futbolcularından biridir. bunun yanında daha önce de bağıra bağıra söyledik, adam daha fb forması giymedi ulan, ne halt yemeye ilk devre sonunda ülkesine gönderdiniz adamı, hangi kritere göre. ben bir fenerbahçe'li olsam çok mutlu olurdum bu transfere, gurur duyardım, bu gurur tüm fenerbahçe'lilerin hakkı. ama bu adama bel bağlayıp "tamam avrupa'nın tozunu attık" gibisinden toz pembe hayallere kapılmak da yanlış.
    şimdi gelelim asıl konuya. bu transfer neden bu kadar tartışmaya yol açtı?
    seneler öncesi bir baliç transferi vardı fenerbahçe'nin. bursaspor'dan alınmıştı, gençti, hızlıydı, bursa'da oynadığı sezon bjk defansının başını döndürmüştü. sonra gitti aldı bunu fenerbahçe. başkanından en dandik yöneticisine kadar herkes kapak takma yarışına girdi. yok ergun gürsoy'a rağmen kaçırılmış, imza attırılmış, galatasaray'ın elinden alınmış, transfer böyle olurmuş zartmış zurtmuş. medya da aldandı bu sabilere ve bir anda kıvılcım çakıldı. öyle ya da böyle aradan yıllar geçti, fenerbahçe her yaptığı transferi galatasaray'a atılan çalım olarak gösterdi yani iş sulandırıldı.
    birkaç sene önce anelka geldiğinde ribery için bir yönetici eskisi tvlere çıkıp "anelka'nın bonusu" yakıştırmasıyla tekrar alevlendirdi tartışmayı. gerçi sonra herkes gördü kimin bonus kimin futbolcu olduğunu ya neyse. galatasaray'ın süper ötesi yöneticileri de ufacık bir alacağı erteleyip müstakbel dünya yıldızını elinden kaçırdı. dün gazetelerde vardı ribery transferi "25 milyon avroluk star" şeklinde, yöneticiler gitsin kendini atsın kulüp binasından.
    neyse, bu yıllar boyunca galatasaray'a hagi gibi, popescu gibi, ilie gibi, taffarel gibi dünya yıldızları geldi. çok muazzam transferlerdi, kimsenin hayal edemeyeceği boyutta. sonra jardel geldi, gençti, avrupa gol kralı ünvanıyla geldi galatasaray'a...sonra bir takım yıldızlar geldi, chavier'ler, frank de boer'ler, christian'lar...bi b*ka yaramadan gittiler. chavier dışındakiler zaten bitirmişti futbol olayını kafalarında.
    tüm bu transferlerle galatasaray camiası çok gurur duydu ama kapak yapmaya kalkmadı, zaten mal meydandaydı. fenerbahçe camiası ise her yaptığı transferde rakibine attığı çalımları vs. konuşarak işi büyüttü. transferleri süperdi, asla alınamayan avrupa başarıları ise zaten tesadüftü.
    şimdi bu olayda yine bir şartlı refleks oluştu, aynı şekilde kapaklar vs. yapılan transferden çok adnan polat'a nasıl kapak olduğu konuşuldu. ister istemez karşılığı geldi. dünya yıldızı bir futbolcu için "yaşlı, sakat, katar'ın istediği futbolcu" gibi yorumlar yapıldı.
    ya kardeşim adam bir giysin şu formayı. izleyelim hepimiz zevk alalım. hagi'yi izlerken herkesin ağzının suyu akmadı mı senelerce, roberto carlos'tan da birkaç hareket görelim zevk gelsin futbolumuza. ama adam önce bir oynasın...oynasın görelim fenerbahçe'ye ne kadar yararlı olacağını. ona göre kapak yapalım ya da "zaten bi b*ka yaramayacağı belliydi" diyelim. bir oynasın hele yahu!
    son olarak türkiye süper ligi'ne yeni bir hava getirecek yıldız futbolcudur, elbette oynadığı kanadın tozunu alacaktır lig maçlarında. avrupa için ise çok daha fazlası lazım fenerbahçe'ye...
    4 ...