bunun bir numarası vardı, tencereye kağıtları atıp yakardı, sonra kapağını kapardı, bir şeyler okur üflerdi, kapağı bir açardı hooop, içinden kuş çıkardı.
kendisi düşük bütçeliydi evet ama benim bütçem daha düşüktü ve ben bunu o yaşlarda ne yazık ki farketmemiştim. ufak kardeşi taraftar hesabı tribüne oturttum, ben de halının ortasına geçtim, tencereye kağıtları doldurdum, biraz kolonya döktüm üstüne. sonra yaktım kağıtları ve hemen üstünü kapadım. ama bir terslik vardı, çünkü kanat sesleri yerine alev sesleri duyuyordum. ayrıca tencerenin ağzından da duman sızıyordu. sonra kapağı bir açtım kuş çıkacak diye, kafam kadar alev yükseldi tavana. ufak velet de tribüne oturmuş hala izliyor kuş ne zaman çıkacak diye.