ölüleri gömün

entry11 galeri
    9.
  1. antimilitarist bir oyun. yaklaşık beş yıldır devlet tiyatrolarında sergilenmekte.

    --spoiler--
    + bundan böyle cephede içki içmeyi yasaklıyorum!
    - peki askerlerimizi sarhoş edemezsek general... nasıl savaştıracağız?
    --spoiler--

    --spoiler--
    + bu ayağa kalkan ölüleri derhal etkisiz hale getirin!
    - hayır. bunu yapmayacağım general. neden biliyor musunuz? çünkü bu lanet savaşta, yapılması gereken en doğru şey, ayağa kalkmak!
    --spoiler--

    --spoiler--
    + savaşın kat i surette devam etmesi lazım. komşu ülkeleri de etkilemesini sağlayacağız. endüstrimiz için bu gerekli. her şeyi planlayacağız.
    - peki, her şeyi biz planlıyorsak... generalleri ne diye ordunun başına koyuyoruz?
    + ...
    --spoiler--

    --spoiler--
    + çocuklar bir yoksulun hayatını kolaylaştırmaz webster. bir yoksulun hayatını hiçbir şey kolaylaştırmaz!
    --spoiler--

    --spoiler--
    + ben bir ölüyüm evet! bir kadına dokunamam! ama onun gülüşünü duyabilirim. yürürken hafif hafif sallanan kalçalarını izleyebilirim. rüzgardan havalanan eteklerinin heyecanını kalbimde duyabilirim. bunlar, yaşadığım sefil hayatın bana borcu!
    --spoiler--

    --spoiler--
    + bir insan kendi isteğiyle mezara gitmeli! albayın biri haritada herhangi bir yeri renkli iğnelerle işaretledi diye değil!
    --spoiler--

    evet, baştan aşağı mesajla, iletiyle, sloganla dolu bir senaryosu var. metin, çevirinin azizliğine mi uğramış yoksa orijinali de zaten böyle yavan mıdır onu tam kestiremedim. ancak eksiklik var.

    izleyiciye sunulması gereken bir mesaj varsa, böyle oyun sürecinde 75 kere, milletin gözüne sokula sokula değil, hissettirmeden, hafifçe sunulmalıdır diye düşünüyorum. yine dt de sahnelenen at isimli oyun vardır mesela, izleyenler bilir. mesajı bir kez verilmiştir o oyunun. "tüm toplumlar, hak ettikleri şekilde yönetilirler" tamam bu kadar. bitti gitti.

    ama bu oyunda sürekli "savaş kötüdür" "bu bizim savaşımız değil" "yoksullar eziliyor" "silah endüstrisi" "din istismarı" "işin içinde para var" "insanlar boşu boşuna ölüyor" "yapmayın etmeyin" tandanslı ifadeler her sahnede veriliyor.

    diyaloglar, ölen askerlerin eşlerinin olduğu sahnelerde gereksiz yere uzatılmış. bazı oyuncuların, cidden, devlet tiyatrosu kadrosuna nasıl alındığını bile anlamadım. o kadar yeteneksizdiler.

    musa uzunlar "nerden geldim ben buraya amk" ifadesiyle oynuyordu sanki. tavırlarından ötürü onu oyunun içinde hissedemedim. karakterini hissedemedim.

    efektler dışında elle tutulur hiçbir başarısı yok oyunun, ki ben efekt meraklısı olsaydım aksiyon filmi izlemeye giderdim zaten. tiyatroya değil.

    tam karşılamaz ama illa da savaş konulu bir oyun izlemek isterseniz yanık ı tercih etmenizi salık veririm. bu oyundan kat be kat iyidir.

    metal fırtına nın sahnelenmiş hali. beğenmedim. yakıştıramadım.
    0 ...