öncelikle oynanış olarak 2k12'den hiçbir farkı olmayan oyun. signature skill denen olay my career oyuncuları için çok güzel olmuş. örneğin şutör olmayan bir pf için post proficiency ve post playmaker çok işe yarıyor. aynı zamanda savunmacı atletik bir sf oynuyorsanız pickpocket ve active hands vs vs detaylar güzel olmuş.
ama oynanış olarak hiç değiştirmemişler. hala arkası dönük oyuncu pasımı tipleyebiliyor. arkada gözün mü var arkadaşım nerden görüyon topu da tipliyosun. içeriğe ekleyip ekleyip sürmüşler piyasaya. göz boyamışlar bir nevi. twitter olayı güzel olmuş. hayvani bir smaç vurduğumda dominique wilkins mention atıyor mesela.
draft öncesi görüşmeler harika olmuş. en azından hangi takımı istediğini söyleyebiliyorsun. team chemistry için yemek verme bowling turnuvaları falan çok etkili. yoksa oyun içinde siklemiyorlar fazla.
skill point kazanma olayı zor olmuş. azaltmışlar sanırım oyunun uzun sürmesi için. ayrıca skill point hem zor kazanılıyor hem de çok harcanmak zorunda. baya bir oynamak lazım yani.
legend training camp harika olmuş. çok işe yaramıyor zaten bildiğin şeyleri gösteriyor da oynadığım pf ile hakeem olajuwon'dan post move dersleri almak çok heyecanlıydı.
meet with gm kısmı en sevdiğim olay. gidiyorsun hiç bir şey demeden geri dönmek istediğin zaman mal mal ee kem küm ediyor bayılıyorum o haline oyuncumun. coach hakkında ileri geri konuşmak da zevkli. *
gelelim bizim oğlanın hikayesine.
kariyerime 6-9'luk athletic pf ile başladım. oyunu daha önceki serilerden bildiğim için perdelerden pick and roll'lar ve posttan asistlerle gm'lerin gözünü boyadım. atletikliğim sayesinde de ribaundlarda etkili oldum.
rockets, suns ve bucks görüşmeye geldi. 12. sıradan rockets seçti. patrick patterson'un yedeği olarak göreve başladım. ilk başlarda jeremy lin ve tony douglas ipnelerinden top gelmediği için zorlandım. iş başa düştü deyip ribaundlardan ekmek çıkarmaya çalıştım.
sezonun yarısına kadar böyle devam etti, dakikalarımı arttırdım ama bir faydası olmuyordu çünkü oyun kurucu yoktu. jeremy lin, tony douglas, kevin martin adamlar gelip gelip sallıyordu.
çıktım yönetim katına. bastım tekmeyi girdim gm'in yanına bak dedim bu ipnelerle bu iş yürümez beni takas et. ya neden böyle yapıyorsun da sen işte yeni oluşumun önemli parçasısın da yok aga geç bu işleri, karın tokluğuna oynatıyorsunuz zaten iki ribaund alıcam diye götüm çıkıyor, yolla beni başka takıma.
10-15 gün sonra new york knicks forması giyiyordum artık. amare'nin yedeği olarak başlayıp sinsice tyson chandler'ı bitirme planlarındayım şu an. play-off'ları atlatalım seneye ilk beşteyim. biriktirdiğim skill point'lerimle orta mesafe şutumu geliştirince konuşucam hocayla amareyi kaydır 5 numaraya koy beni de 4'e akar gideriz diyeceğim. şimdilik eyyorlamam bu kadar.