Erdoğan sevgisiz yetişmiştir. Biat hem aileden gelen hem de cemaatten kazandığı bir kültürdür.
Babası sinirlendiği zaman ayaklarına kapanıyor ve babasının ayakkabılarını öpüyordu. Ruşen Çakır ile Fehmi Çalmuk'un Recep Tayyip Erdoğan kitabında vardır. Ayakkabı öpme eğitimi, Erdoğan'ın ABD otoritesinin karşısındaki duruşunu açıklamaktadır. Ayakucuna oturmayı da bu bağlamda değerlendirebiliriz. Hikmetyarın ayakları dibinde el-pençe duruşundan bahsediyoruz. Erdoğan'ın yaşamı kul ile yurttaş arasındaki ayrımın keskim çizgisidir.
Ayakkabı öpme eğitimi, dövmek... Cezaların en küçüğüdür. Erdoğan kendi anlatıyor: "Alıyor beni tavana asıveriyor. Ancak ellerimden mi, koltuk altlarımdan mı bağlamış onu hatırlamıyorum. Orada on beş, yirmi dakika kalmış olacağım ki dayım beni kurtarıyor." Bu durumu otoriteye bağlılık eğitimi olarak değerlendirebiliriz.
Erdoğan'ın yürüyüşü koltuk altlarından asıldığı fikrini doğuruyor. Kolları omuzlarından uzaktır ve vücuttan bağımsız hareket ediyor. "Hasta adam" asılarak hastalanmıştır.
Böylece ABD için Tayyip Erdoğan seçimini anlayabiliyoruz. Otoritenin ayaklarını öpen birine ihtiyaç vardır. Erdoğan ABD tavanına kollarından asılıdır.
Korku biat kültürünün, kültürüdür. Agresifliğinin ve karakter bozukluğunun temeline koyabiliriz. Farklı ruh hallerini doğurmaktadır.
Erdoğan'ın "Ananı al git" diyaloğundan, "geri zekâlı" açıklamasına kadar ruh bozukluğunun göstergesi olan bütün tavırları psikolojik rahatsızlığına ve üstlendiği ihanetin büyüklüğüne işaret etmektedir. Yarını düşünüyor ve düşeceğinden korkuyor. ihanete iştirak edenlerin psikolojisini bozarız!