sözlük yazarlarının ilginç lise anıları

entry230 galeri video1
    181.
  1. lise olmasa da üniversitede aynen yaşanmıştır.
    hoca kendi yazdığı kitabı bize itelemeye çalışır, şart koşar herkesin alması için. amfi tıktık tıklım dolu bende geceleri barda çalışan emekçi bir genç olarak haliyle gözlerim kapanıyor hatta rüyalar bile görüyorum genellikle kabus, işte tam bu noktada uykusuz olan ben aradan saçma sapan bir muhabbetin içine daldım ama bu bir düş değildi maalesef, girdim lafa ve yardırmaya başladım öncesi akış hemen hemen şöyleydi:
    hoca: o kitap alınacak yoksa almam derse kalırsınız, söylemedi demeyin
    öğrenci: hocam nereden alabiliriz kitapları
    hoca: ben getiririm
    öğrenciler (kendi aralarında,fısıltılarla): adama bak ya, tüccar mı hoca mı belli değil
    ben:(birden) arkadaşlar okulun fotokopicisi yakın arkadaşım hepimiz fotokopi çektirelim ucuz olur baya.
    hoca: (sinirli) kim o korsan! (sessizlik) ayıp be! adamın söylediği lafa bak, utanmaz fotokopi diyor(uzun sessizlik) hangi kitap olursa olsun orjinalini alın, kitaba verilen paraya acınmaz.(bir sessizlik daha) kim etti o lafı, çıkmadı hala piyasaya
    ben:( elimi kaldırdım) hani arkadaşlara yardımcı olması açısından.
    hoca: kitabın yazarı karşında farkında mısın?
    ben: (lan tek dersim kapışmak da istemiyorum, lanet olsun dedim içimden) lanet olsun sana.(canlı) hocam bir anlık dalgınlığıma geldi.
    hoca: o kitabı herkes alacak.
    öğrenciler (kendi aralarında,fısıltılarla): sanki lise arkadaş
    hoca: senin numara neydi?
    ben: (zaman kazanmaya çalışarak) ne numarası hocam biz de numara filan olmaz neysek oyuz (gülüşmeler)
    hoca: dalgamı geçiyorsun benimle
    ben: ne demek hocam olur mu öyle şey
    hoca: sen fazla konuşma okul numaranı söyle bi bana?
    ben: (yavaş yavaş kapıya doğru yaklaşarak) hocam pek iyi hissetmiyorum kendimi (gülüşmeler, gülün pezevenkler siz biriniz de yardım etmeyin zaten)
    hoca: adını, numaranı söylesene sen.
    ben: hocam etmeyin öğrencinin durumu ortada zaten, biz nasıl geçiniyoruz bilmiyor musunuz?
    hoca: ben de öğrenciydim çocuğum biliyorum.
    ben: (atarlı) o zaman niye inatla diretiyorsunuz hocam yazık günah bu insanlara
    hoca: numaranı ismini söyle ve terk et sınıfı
    ben: haklı olduğumu biliyorsunuz hocam.( kağıda adımı, numaramı yazıp verdim)
    hoca: ukala çık dışarı. saygısız
    ben: (öğrencilere dönüp) helal olsun size, saygılılar...( çarptım kapıyı çıktım, kaldım sanat tarihi gibi dersten)
    0 ...