uludağ sözlük dini konular kapışması

entry66 galeri video1
    19.
  1. (bkz: #17275537) sataşmaya hiç bakmayıp direkt sürdüreceğim kapışmadır. zira aksi takdirde yol alamayız, bu bir... ikincisi, savunduğum karşı tezlerin ikna edici olup olmadığına bırakalım da üçüncü kişiler karar versin... üçüncüsü de; ben baştan başladım, sırayla gidiyorum, ötekileri daha okumadım ve sadece başta verdiğim numaraya ait görüşü cevaplıyorum... sayın kapışmacı biraz sabrederse, ötekilere de geleceğim.

    şimdi ben öncelikle imam hatip mezunu değilim, ilahiyat okumadım, arapça bilmem. dolayısıyle bir kaynaktan bahsederken, onun türkçe tercümesinden söz ederim. eğer bu türkçe tercümede bir tahrifat olduğu iddia ediliyorsa, iddiacı getirsin bunu, işte orijinali şöyledir, tercümesi böyledir diye ortaya koysun, hepimizi ikna etsin...

    şia'da mehdilik konusunun ehl-i sünnette olduğundan daha güçlü bir konu olduğunu biliyorum. yalnız bunun ibn-i sebe ile bir alakası yoktur. ibn-i sebe, şianın öncüsü olan bir yemenli yahudidir. yaptığı şey, hazret-i ali'yi aşırı ululamaktan, onun rızası olmadan onun adına hak iddia etmekten ibarettir. yoksa ibn-i sebe'nin mehdilik mevzuunda tek laf ettiğini duymadım, bilmiyorum.

    şiada mehdilik neden vurguludur? çünkü şianın tahrik edicisi ibn-i sebe olmasına rağmen, onun fikri kökenleri zerdüştilik ve maniheizmdir. bu iki inançta "kurtarıcı" motifi, hatta "kurtarıcının tenasuhu -yeniden bedenlenmesi" motifi çok yaygındır. şia, eski iran dinlerinin bu inancını islami motiflere boyayarak devam ettirmiştir. anadolu aleviliğine de buradan geçmiştir.

    sık sık çıkan şii ve alevi isyanlarının herbirinde, isyanın lideri mehdi olduğunu iddia eder. ama bu mehdi, ehl-i sünnet inancındaki mehdi değildir. genellikle eski kahramanların ve dini önderlerin "yeniden bedenlenmişi" iddiasındaki bir mehdidir. maniheist modelde bir mehdidir.

    mehdilik konusunun kerbela döneminde birdenbire hatırlanmış olması durumu eğer gerçekse, bundan daha tabii ne olabilir?.. ortada kıyamet gibi bir hadise vardır. allah resulü'nün nur torunu ve ailesinden bazılarının vahşice katledilmesi vardır. insanların böylesine dehşetli bir durumda kıyameti hatırlamaması ve mehdi beklememesi sözkonusu olabilir mi?

    şia tarihi, sadece ehl-i sünnete isyan tarihidir. her dakika şiiler arasından bir "mehdi müsveddesi" zuhur eder ve ehl-i sünnete isyan eder. şiilerin, dışa karşı hiçbir hamlesi ve islama katkısı olmamıştır. 1400 senedir, sadece "mehdi" çıkarmışlardır. sadece bu durum bile, ehl-i sünnetin mehdiliği oradan almadığının apaçık delilidir. akıl var mantık var: ehl-i sünnet, niye şiadan alsın? bilakis, onları da yatıştırmak için "böyle bir şey yoktur, uydurmadır" derdi. oradan niye alsın bunu? niye durduk yerde kendini vuracak silahı üretsin?

    bu iddia bir hayal ürünüdür. hatta şu kısmı direkt safsatadır:
    --spoiler--
    (1) hiçbir şey yapmayıp mehdi'sini bekleyen bir ümmet.
    (2) ben mehdi'yim diyerek ortaya çıkıp taraftar toplayan ve faaliyet zemini bulan şarlatanlar.
    (3) mehdiliğine delil bulmak için uydurulmuş bol miktarda hadis.
    (4) amacına ulaşmış bir yahudi topluluğu.
    (5) gerçekleri söyleyince birileri tarafından ehli sünnet'i yıkmakla suçlanan doğruya doğrucular.
    --spoiler--

    arkadaş, sen islam tarihini nasıl buraya indirebilirsin? ehl-i sünnet, bu maddelerde gördüğümüz şey midir? dünyanın yarısına islamı yayan o dinamizmle, bu senin söylediğin pasifizmin ne alakası vardır? viyana kapılarına kadar dayanan o aksiyon ruhunun, bu senin anlattığın şeyle ne ilgisi vardır?(belki günümüzdeki durumu kastediyorsan, haklısın. ama günümüzdeki durumu kastetmenin yeri midir? ehl-i sünnet kaynaklarındaki mehdi inancını tartışmıyor muyuz?)

    benim hayatımda duyduğum en saçma iddialardan biridir diyebilirim, ehl-i sünnetin mehdi inancını şiilerden aldığı... bu şuna benzer: hani kürt gençleri sürekli dağa çıkıyor, isyan ediyor. türkiye devleti de hem onların isyanını bastırmaya uğraşıyor, hem de onlara "dağa çıkmak vatandaşlık hakkıdır, dağa çıkın, silahlanın" diye öğüt veriyor... böyle bir şey olabilir mi yahu?

    bu mantık gerçek olsa, ancak tersinden olurdu. ehl-i sünnet, onlardan almak yerine, onları görüp bu işten vazgeçerdi. halbuki bu konuda -daha sonra değineceğimiz gibi- onlarca hadis olduğu ve bu konu doğrudan doğruya allah sevgilisi'den geldiği için, ehl-i sünnet bu anlayışı benimsedi ve yaşattı.
    0 ...