23 ekim 2012 galatasaray cfr cluj maçı

entry312 galeri video2
    272.
  1. dany'nin çok kötü oynadığı karşılaşmadır.

    Öncelikle böyle bir havada takımı yalnız bırakmayan taraftarı can-ı gönülden tebrik etmek gerektiğini düşünmekteyim. Karşılaşma başlamadan önce hava durumu bilgisi geldiğinde yağmurun Galatasaray için büyük problem olacağı belliydi. Kadroda olan oyunculardan cimbom için hayati öneme sahip amrabat, Selçuk, dany gibi futbolcuların performansları tam bir soru işareti idi. Hoca karşılaşmanın 11 futbolcusunu belirlerken herkesin bir kalemde yazacağı isimleri yazmıştı. Buna karşın bu tip havalara alışkın olan Rumen futbol ekibi için böyle bir havanın şans olduğu ortadaydı.

    Her iki ekibin de kazanması gereken bu karşılaşmaya rumen ekibi oynatmamak, cimbom ise futbol oynamak için çıkmıştı. ilk 5 dakikada böyle bir zeminde nasıl futbol oynanacağını bilen takım (rumen ekibi) çok tehlikeli iki şut şansı buldu. Daha teknik olanın değil daha güçlü olanın kazanacağı karşılaşmada ilk yarının başları itibarı ile Cluj uzun toplarla oynarken Galatasaraylı futbolcular, özellikle amrabat, melo ve Selçuk topu yere indirmekte hiçbir sakınca görmediler. Dolayısı ile boşa geçmiş bir ilk yarı seyrettik.

    Yenilen golde dany’nin hatası büyük. Çok kötü oynadı, tüm karşılaşma boyunca çok çok kötü oynadı. Hamit bundesliga’da oynadığı sezonlarda elde ettiği yoğun yağış altında oynama tecrubesini oyunda kaldığı süreçte sahaya çok iyi yansıttı. ilk yarı itibarı ile en doğru hareketleri yapan, en doğru ve etkili vuruşları yapan isim hamit’ti. Galatasaray adına bir diğer önemli ve iyi oynayan isim ise elmander’di. Her iki futbolcunun da ilk yarıda sakatlanması cimbom için inanılmaz büyük şanssızlıktı.

    Hakem ilk yarıda cluj adına ağır sayılabilecek iki kritik karara imza attı; penaltı ve kırmızı kart… cimbom ise her iki kararı da avantaja çeviremedi. Melo penaltıda çok çok kötü bir vuruş yaptı… kötü oyununu kötü bir penaltı vuruşu yaparak taçlandırdı. Agiregaray’ın gördüğü sarı kartların her ikisi de ağır kartlardı… oyuncunun atılması haksızlık oldu. Kendisini teselli eden isim olarak eboue’nin ekrana gelmesi hoş bir kareydi.

    ikinci 45 dakika Galatasaray zemine rağmen saldırmaya devam etti. ikinci yarı itibarı ile rakip tamamen kapanmayı tercih etti, otobüsü park etti derler ya; işte öyle… bu sürecin bir sonucu olarak Galatasaray oyunu açamadığından dolayı ceza sahasına 1500 orta kesti ve bu ortaların hemen hepsi rakip savunmada eridi. Hoca eboue’yi oyundan alarak bence gereksiz bir hamle yaptı. Böyle bir zeminde iki tane zorunlu değişiklikten sonra hele hele oyun da sıkışmışken, son değişikliği böyle değerlendirmenin çok mantıklı olmadığını düşünmekteyim. Kendi şahsi kanaatim geçen karşılaşmada oyundan alınmasına tepki gösteren eboue’ye sahada patronun kim olduğunun hatırlatılmasına yönelik bir gövde gösterisi olduğu… böyle bir karşılaşmada, bu şartlar altında dany sahada iken; gereksiz, çok gereksiz…

    Derken yine bir yan toptan gol geldi. Gol sonrasında cimbom, telaşlandı ve ne yaptığını bilen oyun yapısından uzaklaştı. Netice itibarı ile kendi evinde bu kadar kolay bir rakipten galibiyet çıkaramayan ekip yine Galatasaray oldu.

    Eboue; hocayla problemi var gibi… bu problemin acilen çözülmesi hem kendisi, hem hoca hem de cimbom için çok önemli… arkamızda bıraktığımız çözülmemiş bir sağ bek problemi ile geçen 10 yıl varken bu problem galatasaay için çok büyük bir problemdir. Oyundan çıkarılması çok saçma bir hamleydi.

    Danny; bilmiyorum kendisine ne kadar tahammül etmek zorundayız ama, Galatasaray savunmasında stoper oynaması skandal… mevkisinde çok kötü. Top kaybediyor, saçma sapan geri paslar yapıyor, rakibe pas atıyor… rakip takıma yaptığı katkı, elmander’in galatasaray’a yaptığı katkıdan dahi daha büyük.

    Semih; mükemmel oynadı, kusursuzdu… danny’nin yerine de iki kişilik stoper oynadı.

    Melo ve Selçuk; etkisizlerdi, oyunu açabilecek hamleleri yapamadılar. Melo kötü oyunu ile birlikte takımı adına müsait pozisyonların ve bir de penaltının kaçmasına sebebiyet verdi.

    Hamit; sahada kaldığı süre içerisinde galatasaray’ın en iyisiydi. Geldiği günden bugüne değin ilk defa takıma bu kadar katkı sağlayabildiği bir 30 dakika izledik. Takım arkadaşlarına topu havaya kaldırmalarını salık verirken, kritik şutlar çıkartırken, arkadaşlarını boş alanlara kaçırırken çok iyiydi. Sakatlanması şanssızlık oldu, umarım ciddi bişeyi yoktur.

    Amrabat; ilk yarıda yerden kalkamadı. Zaman zaman boş sahada dribling dahi yapamadı… ancak ikinci yarı kendisine sihirli değnek değmiş gibiydi… sahada doğru işleri yapan futbolcu oldu, beraberlikte payı büyük. Sol kanatta pinto’yu bitirdi.

    Elmander; ah be kardeşim… kritik maçlarda hep sakatlanmak zorunda mısın? Sahadayken mükemmel savaştı, evelemeden, gevelemeden nasıl oynaması gerekiyorsa onu yaptı… unutmadan; seyrettiğim hücum oyuncuları arasında en çok faule maruz kalan, en çok dayak yiyen, kaşı açılan, itilen kakılan adamlardan birisi elmander…

    Emre çolak ve Sabri; oyuna girdiklerinden itibaren kendi adlarına oldukça iyi görüntü verdiler, bununla birlikte böyle bir karşılaşmada kurtarıcı adayımızın Sabri olması pek bir hoş, pek bir ironik tabii ki…

    Burak ve umut bulut; ellerinden geleni sahaya yansıttılar, bu koşullar kendileri için gerçekten şanssızdı.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük