içim acıyor. o gencecik insanlara mı üzüleyim, annelerine mi, belki de evlenmek için dönecekleri günü bekleyen güzel kızlara mı, 1 yaşında babasız kalan bebelere mi yanayım...günün birinde anne olursam eger vatan borcu diye gönderdigim oglum yürüyerek gelemezse yuvasına "vatan sagolsun" demem, çünkü kutsal olan ölüm degildir, hayattır yüceltilmesi gereken. bir savassa ugruna evlatlarımızı kurban ettigimiz amenna ama bu neyin nesi, nedir kazandıgımız? en üzücü olanı, en korkutucusu artık bu haberlerin sıradanlaşmaya başlaması. biz dünyevi şeylerle ugrasırken* bazı evler yangın yerine dönüyor. gencecik insanlar adı savas bile olmayan bir lanetin kurbanları olurken bizler için, biz devam ediyoruz hayata aglasak sızlansak da. mekanınız cennet olsun, bencilce belki ama affedin bizleri de, hakkınızı helal edin diyemem çünkü göreceginiz nice güzelim bahar gününün, atacaganız binlerce kahkahanın, sevdiceginizle gecireceginiz en duygusal dakikaların hesabını veremeyiz biz.