çünkü ötenazi intihardır. aslen intihar cinayettir. dinen olayı zaten açıktır, onun hakkında uzun uzun yazmaya gerek yoktur. ancak hukuken olay biraz tartışılabilir.
ben , lösemiden ölmesine 3 ay kalmış bir adamı öldürürsem, cinayet işlemiş oluyor muyum?...hadi diyelim ki, o şahıs "ben senden beni öldürmeni, ben kendimi öldüremediğim için istiyorum" diye bir not yazsa, bunu noterden tasdik ettirse, ben gene de cinayet işlemiş oluyor muyum?...bu sorunsal bu meyanda bir sorunsaldır.
bunun yanıtı - "ben cinayet işlemiş" oluyorum, olur.
buradan itibaren ortaya atılan iddialar, kendi içlerinde çelişkili iddialar olacaklardır. çünkü ben o şahsı öldüremiyorsam, bu devlet insanların hayatlarını güvence altına aldığı içindir. devlet bir insanın hayatını doğumundan ölümüne kadar güvence altına almaktadır. ötenazi "doğal ölüm" değildir. devlet hukukunda bir insan "doğal " bir şekilde ölmemişse, "öldürülmüş" demektir.
eline herhangi bir "ölüm belgesi" almış bir insan bunu bilir. çünkü orada resmen "ölüm türü" diye bir bölüm var. sadece doğal ölüm dışında herşeyde devlet "suçlu" arar.
bu tartışma "kürtaj" tartışmasına bir yandan benzer. daha bebek oluşmadan kürtaj konusunu bile insanlar cinayet olarak betimlerler. ancak bebek oluştuktan sonra, kürtaj suçtur, o kürtajı yapan doktoru kodese tıkarlar, cinayet işlemiştir çünkü.
ötenazi, kanser hastalığı ilerlemiş bir hastanın intihar etmesi durumudur. şimdi kanser hastası olmadan da bir insan ne zaman öleceğini bilemez. belki adam intihar etmek istediği günden sonra, bir gün daha yaşarsa, kendisine otobüs çarpacaktır. o yüzden kanser hastasının intiharı da, ölümün kendisine ne zaman geleceği belli olmadığı için, kesin olarak intihardır. ve doğal ölüm değildir. bunun altının kalın kalın çizilmesi, ve tespit edilmesi gerekir.
bu durumda intihar sadece kanser hastası için değil, herkes için "hak" olarak görülmelidir. eğer devlet hukuku buna "evet" diyemiyorsa -ki diyemez- ötenazi de kesin olarak hak olamaz. çünkü saglıklı ya da sağlıksız hiç kimse ne zaman öleceğini bilemez. adama 3 ay gün verirler, 2 yıl yaşar, ve o kanserden değilde onun bir başka etkisinden ölür.
devletler hukukunda bu konu -özellikle almanya´da- tartışılmış ve hiçbir sonuca bağlanamamıştır.