sıcaktan kavruldugumuz, sivilce ve bilumum alerjik reaksiyonlarımızın tavan yaptıgı yorucu ama çantanın dibinden çıkan halley tadında bir zirve olmuştur. zirvenin ilk ayağı; toplu oyunlar, kahvaltı ve güneş eşliginde kavurucu sohbetler ile geçmiş ikinci ayağına ise oturdugun yere göre pozisyon degiştiren güneş yüzünden kavurucu bir hal almıştır. mangalın yanması ile şenlenen bünyeler darbuka, türkü ve cep telefonu melodisi eşliğinde çeşit çeşit hallere girmiştir. saatler ilerledikce yaşlanan sarap anlayısı ile daha da yakan güneş,bünyeleri iyice mayıştırmış; hal-i hazırda agzımıza agzımıza giren arılar da bizleri bezginligin doruklarına çıkarmıştır. günün sonuna dogru kiralanan bisikletlerle yapılan ada turu, Bunyelerdeki laktik asidi doruklara cıkarsa da asıl enerjimizi vapura sakladıgımız gerçegini değiştirmiyordu bu. vapurun hareketi ile birlikte darbukam ve alkış sesleri ile 20 dakika civarı suren bir mini konser verilmesi ve ardından cingene arkadasların katılımı ile yorgun sandıgımız bunyelerin patlaması ve dokulen kurtlar görülmeye deger idi. vapurda oynamayan hemen hemen kimse yok idi işin komik yanı vapurun kıç kısmı hınca hınc doluyordu.
çıkardıgımız sonuc nedir?
-yeni insanlar tanımak güzeldir
-yasasın yemek yemek
-acık havada fazla güneş yeyince kayış kopmaktadır
-benim milletim eglenceye her daim açtır
iyi ki katılmışım dedigim, bol bol d vitamini aldıgımız ve eglendigimiz zirve olmuştur.