ilginç bir ikinci yarısı ile sahne alan karşılaşmadır.
--ikinci devre itibarı ile--
Şunu kesinlikle gördük ki; bu takımın Türkiye liglerindeki santraforu umut buluttur. Umut galatasarayın futbol anlayışına çok daha uygun çok daha doğru bir seçim. Galatasaray ikinci yarıya çok arzulu başladı. Bunda Galatasaray stoperlerinin aklını başına almasının da büyük etkisi var. Oyunu karşı tarafa yıkacaksanız, beklerinizle çıkacaksanız, stoperleriniz ofsayt taktiği yapacak arkadaş. Bu kadar basit. Stoperleriniz ilk yarıdaki gibi arkada kalır, bekleriniz hücumu desteklerse ilk yarıdaki gibi her kontra tehlikeli olur, her uzun top gol şansına dönüşür. Umutla birlikte Galatasaray defans arkasına değil defans göbeğine top atmaya başladı, arka arkaya yapılan taktiksel doğrular neticesinde goller de geldi ve Galatasaray öne geçti.
Golden sonra hoca benim görüşüme göre büyük bir taktik hata yaptı. Eboue ve aydın değişikliğine giderek hamiti sağ beke çekti. Oysa hamitin sağ bek oynayamadığını görmeyen futbolsever türkiyede kaldı mı bilmem. Keşke milli maçları seyretseydin bari hocam. Hamit ikinci yarı inanılmaz işler yaptı, ilk yarıya göre çok da iyi oynadı. Peki hangi mevkide? Sol açıkta! Yanlış duymadınız, ben ömrü hayatımda bu kadar büyük bir pozisyon kaybı görmedim arkadaş. Hamit ikinci yarı boyunca olması gereken mevkidense sahada diyagonal olarak en uzak olan bölge olan sol açıkta oynadı. Galatasaray ikinci yarı çift sol açık (amrabat ve Hamit) buna karşın sağ bek olmaksızın bir futbol sergiledi ki, hoca bu hatasını yediği iki golle ödedi. Oysa doğru hamle (ki, bunun da doğruluğu aydın özelinde çok tartışılır) aydın Hamit değişikliğiydi. ilk yarıda sahada var olmayan aydın belki taze bir kan, belki bir umut olabilirdi ama burada da yanlış olan nokta hoca ile ilgili değil, aydın ile ilgili, aydın paragrafında bahsedeceğim.
Maçın kırılma anının altında emre çolakın imzası vardı. Az önce de dediğim gibi, futbol bir psikoloji savaşıdır. Büyük takımlarda genç oyuncuların iyi mentalistleri olmalı bence, futbol psikolojisi bu gençlere öğretilmeli. Dakikalar 66yı gösterdiğinde emre tam bir ergen gibi davrandı.kendisine sert giren gençlerbirliği futbolcusuna öyle bir faul yaptı ki, tükenmişlik desen var, çaresizlik desen var, kıskançlık desen var, mallık desen var sarı kart gerektiren bu pozisyonu hakem Salih özkahya bir faul atışı ile geçiştirdi. bu kaybedilmiş psikoloji takım savunmasına da tesir etti ve o faul atışı döndü gol oldu, hemen arkasından ise daha salakça bir gol yedi Galatasaray. ikinci golde hurşitin ortasında bomboş duran iki kırmızı siyahlı futbolcudan ilki golü attı, kaçırsaydı eğer arkadaki ağları bulacaktı. Başka bir deyişle galatasarayda savunma yok. Yok derken, kötü oynuyorlar anlamında demiyorum. Fiili olarak yoklar, bulunması gereken mevkiler booş! Süpürge sapı dikseniz daha efektif defans yapacaklar.
Finalde ise kaleci ramazanın kolayca kucaklayabileceği topu fotoğrafçılara poz verme sevdası ile altı pas içerisine yumruklaması neticesinde Galatasaray kolay bir gol buldu. Netice itibarı ile cimbom kan kaybediyor