öncelikle bilbao bölgesini ve bask kültürünü bilmeden yorum yapmak pek doğru değil, bilbao yönetiminin yaptığı ırkçılık değildir bunu asla unutmamak gerekir, okuyan bilir. sıkı bir Athletic taraftarı olarak bu yazıları yazıyorum, sen de oynarsın bu takımda ben de oynarım hiç sorun değil ama bir olay var ki alt yapılarında süzgeç misali scout ekibi var yanılmıyorsam 12 yaşından itibaren bask olmasan bile bask kültürü aşılıyorlar. iyi olan topçuyu yukarı çıkartıyorlar altta kalan oyuncuları şehrin çeşitli klüplerine yolluyorlar. fark ettiyseniz oyuncuların arasında tek tük venezuella bolivya fransa gibi çeşitli ülkelerde pasaportu bulunun oyuncular var, dediğim gibi iyi oyuncuları asimile edip bölgeye kazandırıyorlar. türkiye de 'Athletico' diyenlerde var ama 1997 den sonra 'o' harfini kaldırdı yönetim. şuan ki sponsorları bask bölgesine ait bir petrol şirketi (bkz: petronor). geçtiğimiz dönemlerde kulüp tarihinin en pahalı transfer ücretini aldılar. (bkz: javi martinez). dışardan transfer yapamayan bir takım 40m' euroyu ne yapabilir sorusuna cevap olarak şunu diyebilirim ki, takım sosyal tesislere yatırım yapıyor, alt yapıya destek veriyor. oyuncu gideri az olan bir takım. belgeselde izlediğimde bir taraftarın dediği gibi 'Bilbao halkın takımıdır' . takımlar üzerinden siyaset yapılmamalı, futbol çirkinleşmesin. öylesi daha iyi.
