israilde bir müslümanın bu konudaki özgürlüğü neyse, arabistandaki yahudinin(ki resmi olarak arabistanda sadece müslüman olanlar bulunabilir) özgürlüğü de odur. kuzey ülkeleri haricinde(ki oralar da hep sol/sosyalist iktidarlarca sevk ve idare edilir) dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey sözkonusu değildir. inancın türü ne olursa olsun, egemen, azınlığa böyle bir özgürlük vermez. en özgürlükçü sistem iddiası olan komünizmde de yoktur bu, en gerici faşizmde de. en mulayim dinlerden biri olan budizmde de yoktur, en sert ve çağın gerisinde kalmış muhammedi dininde de.
kısaca inanç özgürlüğü, sadece laftadır. egemen inanç sahibi, özgürce ve açık açık, kalan her inanca saldırır veya onlara yol gösterir(!), diğerleri de hoşgörü geliştirir. ta ki egemen olana kadar. azınlıkta kalan inanç her zaman isyankârdır, devrimcidir. ta ki egemen olana kadar. ali şeriati islamla ilgili bir özeleştiri cümlesinde "islam ortaya çıktığı dönemde isyankar ve devrimci bir inançtı. ne zaman ki genişledi ve bir kültür halini aldı, en kutsal maske oldu" diyerek, aslında bu konudaki son noktayı koymuştu.