sebebini kimsenin merak etmediği ve araştırmadığı gerçektir.
akaryakıta her zam döneminde öfkEli kalabalık foruma üşüşür, bağırır çağırır ağlar sızlar kendisinin bile uymayacağı kontak kapatma kampanyaları düzenler , sağa sola saldırır, böylece yaşar gideriz.
Bir allah'ın kulu gerçekte bu akaryakıt neden bu kadar pahalı araştırmaz, üzerine kafa yormaz.
bilmezlerki hükümet her türlü o vergiyi senden alacak. bakın açık net söylüyorum hiç bir şey tüketmeyin hükümet sizden atmosferde alan işgal etme vergisi alır. ÖTV, ÖiV gibi dolaylı vergiler hükümetler için en kolay ama adaletsiz vergi toplama yöntemleridir.
Yine bazı saf (temiz) arkadaşlarımız eletrikli araçlar yagınlaşırsa yakıt masraflarının düşeceği gibi safiyene hayaller kurmaktalar. ahan da söylüyorum birileri bize bedavaya petrol verse, birileri 0 enerjiyle çalışan bir araç üretip Türk halkının hizmetine sunsa yine cebimizden çıkacak olan para şimdikinden daha az olmayacaktır.
Peki hükümet niçin KDV dışında ÖTV, ÖiV gibi Vergiler alıyor ?
Ülkemizde 18 yaşından büyük 50 milyon insan var. Bu 50 milyonun Geçen yıl Temmuz ayı verilerine göre sadec 1 milyon 751 bin 772'si gelir vergisi mükellefidir. Ben devletin kendi çalışanından aldığı vergiyi vergiden saymıyorum. Çocuğuna harçlık verirken bunun % 15i vergi deyip parayı verirken eksik veriyorsun onun gibi bir şey. Gerçek vergi kazançtan alına vergidir.
Maalesef ülkemizde ciddi bir gelir dağılımı adaletsizliği olduğu gibi ondan daha vahimi adil vergi toplayamama sorunu var.
Türkiye'deki çarpık sistem nedeniyle vergilerin büyük bölümü zenginler yerine çalışanlardan ve sade vatandaştan alınıyor. Zenginler toplanan verginin yüzde 9'unu vatandaşlar ise yüzde 91'ini ödüyor. Dolaylı vergiler adı altında Özel Tüketim, Katma Değer, Özel iletişim ve Motorlu Taşıtlar Vergisi'nden milyarlarca lira para toplanıyor. Ülkede toplanan tüm vergiler içinde KV'nin oranı yüzde 10'u, GV'nin oranı da yüzde 21'i ancak buluyor.Toplam vergi gelirlerinin % 70i dolaylı vergilerden oluşuyor. bu dolaylı vergiler çok ciddi bir adaletsizliğe neden olmaktadır. çünkü 5bin TL'lik arabaya binen de,500bin TL'lik arabaya binen de yakıta aynı oranda dolaylı vergi ödüyor.
Gelişmiş ülkelerde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki oranı %30 civarındadır. biz de ise %75 civarındadır.
Vergi, kazanılan paradan alınır. olması gereken ve gelişmiş ülkelerde olan budur. oysa ülkemizde devlet,
para kazanan varlıklı kesimlerden vergi alamadığı için, fakire dolaylı vergiyi yükleyerek gelirini artırır. fakir tüketmek zorundadır, tasarruf edemez gelirinin hemen hepsini tüketir. zengin ise fazlasıyla tüketse bile tasarruf edebilir. tüketimi gelirine göre azdır. ve fakir ile aynı oranda "dolaylı vergi" öder.
Mücevherattan alınan dolaylı vergiler 2004 kaldırıldı. Niye ? var mı bunun nedenini bilen ?
En zengin 100 Türk'ün ödediği gelir vergisinin oranı servetleriyle karşılaştırıldığında yüzde 5.7'lik bir oran ortaya çıkarırken, asgari ücretten alınan gelir vergisi oranı yüzde 15 ile bu oranın yaklaşık üç kat üzerinde gerçekleşti.
iSMMMO'nun incelemesinde, her yıl açıklanan ''En Zengin 100 Türk''ten çok sayıda ismin Maliye'nin açıkladığı vergi rekortmenleri listesinde bulunmamaktadır.
Ülkemizin ekonomisinin çok büyük bir kısmı kayıt dışı. Yüklü miktarda para kazanıp hiç vergi ödemeyenler var. Aynı şekilde maddi durumu ve sağlık durumu iyi olduğu halde devletten maaş, yardım alan bir sürü kişi var. Elektriği suyu kaçak kullananların haddi hesabı yok. işin acı tarafı kaçak elektriğin parası da dürüst vatandaştan tahsil ediliyor.
Şimdiki haliyle bile devlet çok önemli miktarda vergi topluyor. Kalan açığı zam yapmadan da rahatlıkla kapatabilirler. Ülkenin kaymağını yiyip, personelini asgari ücrettten sigortasız çalıştıran bir kaç bin kodamandan vergi alabilseler açık kalmayacak.
Yani hükümetin zenginden vergiyi alabilmesi lazım bugün TÜSiAD ülkedeki verginin ancak % 9'unu ödüyor. en zenginlerimizin ödediği vergi bu olunca geriye sade vatandaşın ağzındaki lokmaya göz dikmek kalıyor. vesselam.
Bu arada, burada en büyük sorumluluk hükümette sonra muhalefette, daha sonra sivil toplum kuruluşlarında, en son da sade vatandaştadır. Burada herkese sorumluluk düşmektedir ama konu uzamasın. Belki başka bir yazının konusu olabilir.
Arsıza, hırsıza, yüzsüze, utanmaz arlanmaza bir şey demiyorum o zaten fıtratının gereğini layıkıyla yapmaktadır.
