cam mekânda gördüler birbirlerini
öyle çok baktılar ki birbirlerinin
içinden geçtiler
ufaldılar ufaldılar söz kadar
pamukların arasına karıştılar tarlada
cam mekânda görüldüler
kimi zaman açık bırakılan bir pencere
kimi zaman bir filin belleğindeki kuşku
kadar sıradan
bir bankta oturup gökyüzünün ekşiyen
ve kokusunu susturduğu çam ağaçların
ardında tekleyen manzarasını düşlerin
sonuna dek harcandığı bir kıta sahanlığında
bırakıp gitmeyi kurdular geceye çadır olarak
cam mekân içimizin derin renkli saydamlığı
cam mekân bir ölüm hazırlığıydı
saygıdeğer acının adresini alıp
yola koyulduklarında çoktan karanlığa
örtünülmüştü
cam mekânda başladı bu sırlı ayma
öyle çok baktılar ki birbirlerinin
içinden geçtiler
öyle çok doydular