Adaletsizliğin son noktasıdır. Konservatuvar ve müzik fakültesi eğitiminden geçen zavallı bizlerin not ortalamasına göre kontenjana yerleştirilmesidir. Sorun şudur ki; Müzik bölümü mezunu olanlar bilir: Türkiye'de devlet konservatuvarı ve müzik fakültelerinin müfredatları son derece farklıdır. Bir okulun müfredatı, sanatçı yetiştiren okullarca ortak olarak belirlenmiş müfredatla aynı iken ve bu okulun öğrencileri elli tane derse devamlılık zorunluluğu altında objektif jürilerle sınavlarını vererek devam ederken, diğer zevzek, bir çok okulun 6. sınıf müfredatını lisans sürecinde görür ve eğitim döneminin yarısında da okula gitmeyerek mezun olur. Saçını armoni, form, post tonal müzik gibi derslerde ağartmış gariban öğrenci bu mücadelede 2.80 lik bir ortalama ile mezun olurken, diğer zevzek dört sene boyunca solfeji Lavignac 1A kitabından ibaret bir şekilde öğrenerek 3.50 ortalamayla ön sıraları kapar. Sen kontenjanda yedeklere düşerken zımbırtı üniversitesinin çakma eğitimini alan zevzek çoktan kesin kayıt hakkını kazanmıştır. Dört buçuk milyonluk bir şehirde kontenjanı "4" ile sınırlı tutan saygı değer üniversitelerden bahsetmiyorum bile.