Yine o günlerden biriydi.
Oturmuş iki sevgili.
Boşa kürek çekiyorduk ; acelemiz var gibi.
Alaca karanlık, verece nihilist bir önyargı,
Ve galiba ufak bir dozda anfetamin bulmuştuk çıkınlarımızda.
Hayat diyorduk:
Ne kadar alıngan oluyor,
Biraz mizah ve başkaldırı yakalarsa okul çantalarımızda.
O günlerden biriydi.
Hatta hava da griydi.
Makyavel bir aşkın akşamüstü çarpıklığında;
Odamızda etmiştik kahvaltımızı;
Hatırlıyorum;
Çünkü o an çarşaflarımız kızarmış ekmek ve tütün kokuyordu.
Biz hızla yol alıyorduk durmadan ama yol bizi almıyordu.
O günlerden biriydi,
Romantizmimizin manyelinde, dalavereci kaşifler at koşturuyordu.
Alengirli kitapların, agnostik düşünürleri inek sütü içerken;
Bizim aşkımızın subliminal mesajları, onları esrara itiyordu.
O günlerden biriydi.
Cumaydı.
saat 4.
Aylardan Nisan.
Gittin sen ve ben anladım ki;
Vardığı yerde değil, durduğu yerde yaşlanıyor insan.
insaf,
Hele ki senin elindeyse;
Yaramaz bir çocuğun, oynarken bozduğu alete dönüyor yaşanmışlıklarım...