önümde sadece boş bir kağıdın olduğu kapkaranlık bir gecede hem de.
yaktım tütünü, aldım elime kalemi ve başladım yazmaya.
hayatımda olan insanlara,geçip gidenlere, kalmak zorunda olanlara, sevdiklerime, her şeyimsin dediklerime veryansın ettim.alayına hakkedemeyecekleri küfürlerle dolu satırlar döşedim.
sonunda bittiğinde zerre arınma duygusundan ziyade sifonu çektiğin halde gitmeyen bok gibiydi duygularım.
ve depresyonumun en ağır evresine girdiğim akşamı böyle yaşadım.
ardından aylarca yataktan çıkmamalar, histerik ağlamalar aldı yerini.
(bkz: suç yok suçlu yok)