"hacı o kadar yaşanmışlık vardı." üniversitesiye yeni kapak atmış erkek.
"yaaa yaşanmışlıklar da vardıaa bi kere taaağam mıaa?!" yirmili yaşlarında kadın.
"yaşanmışlıkları unutamıyorum hafız!" üniversiteyi yeni bitirmiş erkek.
"yaşanmışlıklarla dolu her yanım." yolu yarılamış kadın.
"yaşanmışlıklarınızı zikeyim!" ben.
hayır, on dört yaşındaki kız bile, iki defa okulun kantininde buluştuğu erkek arkadaşından ayrıldıktan sonra ağzından "yaşanmışlık" sözcüğünü düşürmüyorsa, ben böyle samimiyetsizliğin ayak tarağına sıçarım arkadaş.