türkiye'de gezip gördüğüm şehirler arasındaki en hödük şehir.
+ hastane yolu diye bir yer var. dünyanın en saçma kavşağı burada. tren yolu, yaya köprüsü, ana yol, yanyol, ikinci yanyol ve otobüs durakları. hepsi bir arada. ve iğrenç bir mühendislik. çüş.
+ ve şehrin en tepesine yapılan devlet hastanesi. hasta, ölmeden hastaneye ulaşırsa dünyanın en şanslı insanıdır. ve hastaneye çıkan, çingene mahallelerinin ortasından geçen salak saçma bir yol.
+ belsa diye bir avm. istabul- carousel'in yandan yemişi olrak düşünün. tüm dünyadaki markaların sahteleri satılıyor. buraya kadar herşey normal. ama koskoca alışveriş merkezinde ya sahte markalı ürün satılıyor yada internet cafe var. başkada bir bok yok. birde koltuklarının üzerlerine attırılmış sinema.
+ pişmaniye olayı. allah için güzel. ama adam gibi pişmaniye satan 2-3 dükkan var. alayı yalan. 3 kutusu 1 milyon. 3 kutusu 5 milyon falan. birde, pazarlık yapmaya 25 milyondan başlıyorsunuz, adam 10 milyona bırakıyor. tam müşteri sikici esnaf.
+ bir keresinde gece 4 sularında izmit'ten geçerken durup işkembe çorbası içelim demiştik. diyen dilimi sikiyim. işkembe demeye 1000 şahit gerek. ve suratsız esnaf ve suratsız garsonları.
+ kartepe denilen olay. kartepe, maşukiye'den yukarı çıkılan bir kayak merkezi. ulan küresel ısınmadan adam gibi karda yağmayacak mekana. ellerinde patlıcak güzelim tesis.
+ sahil yoluna paralel olan balık restoranları belkide bu şehir tek artı noktası.
