tayfun gönül: "kayıp şehir, ağır roman, suskunlar, uçurum. burada ele alınan temalara baktığımızda toplumun ve bizim kirli yanlarımızın yüzümüze vurulduğunu, bunun yüreklice yapıldığını görebiliyoruz. o açıdan dizilerin bu grubunu düşünürsek, burada ben toplumun da devletin de önünde bir performansın sözkonusu olduğu kanısındayım. bu, bizi dünyaya da bağlayan bir unsur. bu tür merkezkaç dizilerin amerikan dizi film endüstrisinde karşılıkları var. nedir bu dizilerin temel hareket noktası? eleştirellik, sorgulama ve antistatükocu bir tutum. tabii ki sonuçta bütün bu kendi adıma pozitif noktaların bir endüstriyel işleyiş içinde olduğunu unutuyor değilim. burada da şu soruyu sorabilirsin: nasıl oluyor da böylesi protest, aykırı, radikal, eleştirel, sorgulayıcı yapımlar o muhafazakâr toplum tarafından benimseniyor? sanırım burada da şu var. sonuçta insanlar, her ne olursa olsun bu tür kurgu ürünlerde olup bitenlerin onanmasını, meşrulaştırılmasını sağlayan steril ürünleri çok da benimsemiyorlar. "