tamamen kültür, zeka*, ifade etme biçimi ve yeteneklere göre yapılacak olan seçimdir. benim elektroniğe karşı bi öfkem yoktur, çünkü farklı kültürlerdeniz. ama pop yerine metali tercih etme sebeplerime gelince;
pop müzikteki aşk dugusu aslında basit desen diyemiyosun, karışık desen diyemiyosun. ama günümüzde bu tür üzerinden yapılan şarkılarda bir birliktelik vardır. mutsuz değilsindir. bi sevgilin var, ve ona aşıksın*. ancak yapan kişilerin aynı konu üzerinden onlarca şarkı yapması, bu duygularında samimi olmadıklarını gösterir.* yani sanatçı ve zanaatkar arasındaki fark gibidir. gerçi pop müziğin kültüründe mutsuzluk yoktur ayrı mesele.
metalcileri yaşadığı aşklar faklıdır. bi sevgili edinip, 1.5 ay takıldıktan sonra siktiriboktan bi nedenden dolayı ayrılmazsın. üstüne hemen başkasını aramazsın. onu özlersin, geri istersin. belki hiç var olmamıştır o kaybedeceğin kişi. ama metalin aşkını özel kılan şey, hep var olmamasıdır. her albümden sürüyle yoktur o şarkılardan. ayda yılda bir yediğin çok lezziz bir yemek gibi düşün o şarkıları.
sisteme karşı olma, her insanın içinde olan bir durumdur. sanatın da insanın içinden geldiğini düşünürsek, tabiki de şarkılarda olması şarttır. ama malesef popta bu durum çok nadirdir. hatta yukarda bu nadiriyetten dolayı alakasız bi şarkı koydum galiba. neyse. popun isyan edecek bir sistemi yok çünkü zaten sistem o!
belkide popun bakış açılarına göre önde olabileceği tek konu. hep bir eğlence, hep bir hareket var onlarda. ama sorun şu ki, sadece klüplerde arkadaşları olanların anlayabileceği türden bir eğlencedir bu. o yüzden herkese hitap etmiyor. o mekanlara yabancı olanlar ordaki mevzuyu kapamıyor.
ama metalin zaten rock'n roll'dan gelen bir kökü olduğu için her zaman bir adım önde olacaktır. o yüzden her popçunun ruh sahibi olması zor olabilir ama her metalcide bu doğuştan vardır.