insanları ateizme iten en büyük etken dinlerdir bana göre. dinlerin kurumsallaşmış yapısı, eskilerden kalma gelenekleri devam ettirme potansiyelleri, tuhaf uygulamalar, ibadet dayatması falan bir sürü şey sayılabilir.
düşünen, sorgulayan ve hayatı anlamlandırmaya çalışan bir insan ucundan kıyısından dinler hakkında bilgi sahibi oldukça bu minvale kaymaya başlar. çünkü dinler insanlara birey olarak saygı duymaz. saygılı gibi görünür. tek tip insan profili oluşturmaya çalışır. dikkat ederseniz bir yaratıcı olup olmadığı felsefesine girmedim bile. inanç ekseninde bunu tartışmak çoğu zaman beyhudedir.
ateistlerin en fazla eleştiri yönelttikleri konu tanrının varlığı problemi değil, dinlerin saçmalıklarıdır.
tanrı vardır ya da yoktur. bu problem bizim şu an ki verilerle çözebileceğimiz bir şey değildir.
tıkanıklağa yol açan şey inanan ya da inanmayan arasında oluşan bağnazlık köprüsüdür.
bu köprü trafiği kolay beri açılabilecek bir şey de değildir. tartışmalar gudiktir anlayacağınız.
inanan biri olarak tartışmalarımda en rahat anlaşabildiğim kişiler ateistler olmuştur. tartışma çok daha verimli gelişmiştir.
aynı tartışmaları kendini müslüman adleden insanlarla çok da sağlıklı yapamadığı itiraf etmeliyim.
bu sorun temel bir sorundur.
inandığım islam, denge unsuruna çok önem verir. ve ben bu dengeyi sağlamaya çalışmaktan neden müslüman oldum sorusuna pek tatmin edici yanıtlar verememişimdir. bu da benim eksikliğim elbette.
ve gelmek istediğim nokta şudur ki; neden ateist olunurdan çok neden müslüman oldum sorusuna bir cevap aranmalıdır.
ateist olmak bilinçli bir tercih iken çoğu müslüman geçinen insanın hangi amaçla müslüman olduğunu sağlam temellere oturtması gerekir ki bakara 170 in tarif ettiği kişilerden olmasın.