"ay ben yumurta kılmayı bile bilmeeeem" diyerek bunu övgü malzemesi olarak kullanan kızlar sayesinde, matah bir durum sanılandır. bir de savunurlar körü körüne. te allam. niye bacım geri zekalı mısın? birkaç malzemeyi bir araya getirip pişirmeyi algılayamayacak kadar moron musun? kimse senden oktay usta olmanı beklemiyor ki zaten ülkemde iyi yemek pişiren kadın sayısı çok azdır. dışarıdan söyleyebilecek kadar para kazanırmış da erkek de buna razı olurmuş.
yahu hadi her şeyi geçtim. katkısız, içinde ne olduğunu bildiğin, elde hazırlanmış yemek kadar sağlıklı başka bir gıda var mı yer kürede? eğitimlisin ya hani, bunu da bilmen gerekir zannımca. o hazır dediğin gıdalar ne şartlarda hangi katkı maddelerine abanılarak yapılıyor bilirsin değil mi cücüğüm? eğitim, hey gidi eğitim.
kimse yemek yapmayı bilmek zorunda değildir. bunu severek yapma zorunluluğu hiç yoktur. ancak bunu saçma bir ego savaşına döndürmek, matah bir kişilik özelliğiymiş gibi nakletmek nasıl bir beynin ürünüdür onu anlamıyorum ben. hadi sen hazır gıdalarla, abur cuburla koca götünü arşa değdirmek için savaş da, günün birinde anne olacaksan o çocuklara sike sike yemek yapacaksın. ey eğitimli, körpe vücutlara ne şartlarda hazırlandığını bilmediğin gıdaları dayayacaksan senin eğitimini de sikerler, anneliğini de.
ev işi mevzusuna hiç değinmiyorum bile.
-ay ahmet ben eğitim görmekten ev işi yapmayı öğrenemedim. bu süpürgeyi nasıl kullanıcam yea?
-götüne sokacaksın badenaz. sonra ağzından nefes alınca tozları içine çekecek hortum.
zorla sinirlendiriyorsunuz insanı lan. orada burada kezban yaftası yapıştırıyorsunuz ya hani, asıl kezbanlık çok basit bir işi yapamama eylemini yüceltebilecek gerzekliği göstermek, utanmadan bununla övünmektir. kıçımın kezbanı seni, işte bunlar hep eğitimden ötürü.
