az evvel bir türkü barda zalımey dilber şarkısında halay çekip tepinirken aklıma gelen düşüncenin cümleye dökülmüşü bu.
ya arkadaş bu hal ne gurban olduğum, pipisinin gölgesinde piknik yaptığımını:
bu nasıl bir ses tonudur. sırtım laptopa dönük bu şarkıyı dinlesem diyaframına attıriyim bu kız kim lan derim, çogafedersiniz sikim filan kalkar, testisteron olurum yapmayalım arkadaşlar. ses telin benimkinin iki katı olabilir ama şu şarkıyı dinlediğimde başka şeylerinin benimkinin yarısı kadar olmayacağını düşünüyorum.
tavrım net. erkek erkek gibi şarkı söylesin. bak ben iman ettim ses telinin iki katı uzun olduğuna ama allaşkına oyuna gelmeyelim. prodüktör der la cem verek inceyi verek tiz sesi değişik bir hava, anlamsız klipler, buğulu gölgeler içinde, dumanlı sakin bir çıplaklık bunlara eyvallah ticari kaygı ama 20 yıl sonra bu şarkılarından utanabilirsin adrian.
adamın her şeyi tuhaf. adrian diye soyad mı olur, soyadım adrian olsa futbolcu olurdum amk, kız gibi inleyerek tövbe estagfurullah.
kız olsam verirdim, klişeye kaptırsa da kendini az biraz marjinal görüntüsü var. ama kusura bakma cem seni herhangi bir iddaa bayinin önünde o ince sesinle kupon doldurururken görürsem benim için bitersin. albüm kapağında yüzüne dikiş efekti vermekle bitmiyo iş. sen anladın cem. soyada bak ya, adrian diyo.