şüphesiz ki bu sahip çıkmak; savaş çığırtkanlığı yapıp, ocak kahvelerinde delikanlılık edebiyatı yaparak, klavye başından vatan millet kurtarmak değildir. vatan sevgisi denen şeyi götünden anlamak hadisesi ırkımızın geneline mahsus olduğundan çok şaşırtmayan bu söylemleri , daha bir gün ter döküp, emek verip, bir ekmek parası kazanmamış her yurdum ergeninden duymak mümkündür.
nasıl çalışmadan para kazanırım, nasıl köşeyi dönebilirim dur torpil bulayım da devlete atayım kapağı yata yata maaş alayım, ne edeyim de vergiden kaçırayım, vatandaşı nasıl kazıklarım küçük kurnaz esnafım, aman benim cebimden çıkmasında millet ne bok yerse yesin, gene grev yapıyor deyyuslar neyin hakkıymış bu diyerek tv başında taşağını kaşıyan bana dokunmayan bin yaşasıncılar, iki ağaç daha keseyim ev yapayım, dereyi doldurayım yol yapayım zihniyetindekiler vatan kurtarmaya gelince adeta birer ordu komutanı edasında olurlar. sokağındaki çöp aylarca alınmasa bok içinde yüzse bile harekete geçmeyecek kadar vatandaş bilinci olmayan insanların savaşlarda ön cephelere koşan vatan sever edası komik oluyor.