96 yılı eylül ayları gibi..
hiç unutmuyorum amk, sıcacıktı yaz, köyden yeni gelmişiz.
görmemişiz bizim bebeleri, nasıl seviniyoruz son sınıf olmuşuz ilk okul bizim amk. *
sıralarımıza geçtik, beslenmeyi fırlattım camın kenarına, annem gene içlik giydirmiş.
onu da bi düzelttim pantolonun altından açtım bacakları iki yana ağa gibi oturuyorum amk sırada.
selametlik mehmet imir vardı, elinden tutuyor bir kız çocuğunun ama ay parçası yemin ederim.
nasıl güzel uzun saçları var, okulun ilk günü diye toplamış annesi kuyruk yapmış arkasından neredeyse beline inecek.
bembeyaz çiçekli yakasının üstüne dökülen bir tutam uzun mu uzun perçemi.
sanki eşşek bu günleri görmüşte kestirmiş o saçlarını nasıl modern, nasıl güzel anlatamam..
en arkanın bir önü boş, 38 kişilik sınıf. herkes üçer üçer oturuyor.
"bu arkadaşınız dedi esra, esra muğla dan geldi burya. tenefüste tanışırsınız artık, geç bakalım esra şurada ki boş sıraya" dedi mehmet hoca. eyy gidi hocam benim bee, resmen ebeliğimi yaptı benim o zamanlar.
o kızı ki tutup getirdi ya kolundan, işte ben o an doğdum, benim miladım oldu o hoca yaa...
resmen yıllarca öyle malak malak sevdim o kızı,
saçını çektim, tokasını sakladım,
çelmeler biriktirdim ona okul çıkışları takıp takıp şirinlikler yapabilmek için.
neler yaptım neler olmadı!
doğum gününde müzik kutusu bile aldım da ı -ıh olmadı!
yanaşmadı namıssız, hiç meyletmedi benden taraf.
babası askeridi, belki ondandır.
babamı tanırdı babası, babam artvin de eğitim sen başkanı adam, yılların militanı, yatmış çıkmış gomminik!
adam asker yanaştırmadıysa demek ki kızı bana, o yüzden beceremedik.
halbuki en hızlı da ben koşardım ha ilk okulda, bi keresinde kolu bacağı kırıyorduk kum yığınına ikinci kattan atlarken.
ne yaptıysam olmadı arkadaş bağlayamadık işte.
hala daha beceriksizim ya bu işlerde, neyse artık... allah sonumuzu hayrede.
dedim ya 1996 benim yeniden doğum yılımdır.
öyle güzeldi ki saçları, hiç aklımdan çıkmıyor... keşke atmasaydım o yapışkanlı dikeni, kızın saçlarını neredeyse 3 numaraya kestirdiler amk.
artvin de o kadar burnumda tütüyor ki, bir daha gidemedim babası tüfeenen vurur bizi diye.
neyse bıda beyle bir anımdı.