yedinci gün

entry33 galeri
    18.
  1. karakter ve tip sayısının daha az ve olayın nispeten çok karışık olmaması rağmen mizah duygusunun hat safhada olduğu bir kitap. amat, suskunlar, puslu kıtalar atlası ya da kitabül hiyel'deki gibi yaratılan bir dünyanın içine doğrudan çekmiyor sizi. yer yer sayfaları bulan tasvirleri okurken yorulmamak elde değil. hele bir de bilinmeyen kelimelerin arttığı yerde insan 'noluyoruz ya!' demekten alıkoyamıyor kendini. kitaba tam vakıf olabilmek için değil sadece eski türkçe, aynı zamanda birazcık almanca, fransızca ve latince de bilmek gerekiyor. benim için diğer ihsan oktay anar kitaplarından ayrılan en önemli özelliği kitabül hiyel'den sonra en çok güldüğüm kitabın bu olması. çok ince yerleştirilmiş espriler var. tavsiyem açık alanda okumamanız yönünde. *
    0 ...