nasıl görüneceğini ve nasıl seksi kokabileceğini bilen kızdır.
günlerden pazardı ve ben yalnız tek başıma çay bahçesinde oturuyordum, ortalık çok kalabılıktı ama benim masam boştu. masadaki dört sandalyeden sadece biri doluydu onda da ben oturuyordum. umutsuzca çayımı yudumluyor, önümden arkamdan geçen güzel kızları kesiyordum. derken kırmızı etekli, beyaz gömlekli bir afet hemen yanı başımdaki masada dikilmeye başladı. masada oturacak yer bulamamıştı. benim masamdaki boş sandalyelere baktı ve boş sandalyelerden birini alabilir miyim diye sordu. kafamla işaret ettim, al diye. ilk başta fark etmemiştim öyle bir kokusu vardı ki, adamı olduğu yerden tahrik ediyor, bir mıknatısmışcasına delice kendine çekiyordu. kokuyu biraz daha içime çekebilmek için yavaşca sandalyemi ona doğru yaklaştırıyor, git gide kendi masamdan uzaklaşarak iki masa arasındaki geçiş yolunu kapatıyordum. cesaretimi iyice topladıktan sonra parfümünün markasını sordum. güldü ve '' o benim doğal kokum, parfüm değil'' dedi. yalan söylüyordu, buna emindim. gecelerim ve gündüzlerim, gizemli kokuyu çözmek için birbirine karışıyor, ya bulamazsam diye korkudan boşalıyordum.
