bir galatasaraylı olarak her ikisini de efsane olarak görüyorum. can sıkan şu son olayda her ikisinin de haklı-haksız tarafları var.
aykut ve alex, futbol dünyasında nadir görülecek derecede entellektüel spor adamları. nasıl oldu da iletişim kalitesi bu kadar düşük olan bir futbolcu-hoca ikilisi oldular anlamadım. bence burada alex'in bir takım hataları ve hırsları var. lider oyuncular için bu hırs normaldir ancak sezon öncesi hazırlık döneminden beri gelen bu durumun tamiri için her iki taraf ve yönetimin daha fazla çaba harcaması gerekirdi.
aykut kocaman, gol rekoru kıskançlığı yapacak bir adam değil. fenerbahçelilerin bunu söylemesi gerçekten çok ayıp. hoca, doğru veya yanlış, yeni bir şey yapmaya çalışıyor. daha modern bir futbol oynatmaya, fenerbahçe'yi çağdışı futboldan kurtarmaya çalışıyor. eleştirileri duyuyor gibiyim, bu mu çağdaş futbol? bütün sıkıntı da bu zaten. eskinin yerine henüz yeni bir şey koyamamış olması.
şayet marsilya maçı kazanılsaydı, işler yolunda gitseydi, fener gelene 3 gidene 5 atsaydı, alex mevzusunda bu kadar haksız görülmezdi aykut kocaman. meseleyi iki aşamalı düşünmek gerek. alex'li futbol artık çağdışı. bunu futbol izleyen herkes bilir. buraya kadar aykut kocaman yeni bir sistem aramakta haklı. ama henüz ondan sonrasını getiremediği için haksız görünüyor.
alex açısından ise mesele sadece aldığı süre değil. son sekiz senede sahaya çıkan takıma liderlik yaptı. tıpkı canlı bir organizma gibi, onun etrafında şekillendi fenerin futbolu. şimdi kenara çekil demek elbette zor gelir.
hoca beni kıskanıyor demek alex kalibresinde bir adama hiç ama hiç yakışmadı.
laf uzar gider. her iki tarafın da hataları oldu. en büyük hatayı da aziz yıldırım yaptı.
