not: yazi, beim gibi culsuz ogrenci arkadaslara hitap etmektedir.
new york, amerikanin eski yerlesim yerlerinden yani eski sehirlerinden bir tanesidir, hatta belki de ilk buyuk sehri bile olabilir cok bi bilgim yok bu konuda. bundan mutevellit new york, sehrin karmasasi acisindan biraz istanbulu cagristirir. bir baska deyisle amerikanin bircok sehrininin aksine newyork ta tozlu caddeler, isportacilar, eskimis devlet yapilari gorebilirsiniz.
eger newyork taki geziniz birkac gunden ibaretse ve paraniz da kiymetliyse siz de benim yaptigimi yapip havaalaninda sabahlayin. bizzat kendim denemis oldugum tecrubeye dayanarak soyleyebilirim ki havaalaninda konaklamak en mantikli secenektir. gece jfk hava alanindaki 9 terminalden 4 numarali olanda turklerin yapmis oldugu bi mescit var, basinizin altina uzerinize alacaginiz hafif biseyle rahatlikla sabahi edersiniz. yok ben havaalaninda kalmam diyorsaniz en ucuz otellerin geceligi 60-70 dolardan baslar ki oralara esyanizi birakmaya ne kadar guvenebilirsiniz orasi ayri konuda. bi de aslinda amerikanin geneli icin student hostel lar var nisbeten daha ucuz ancak oralar icin de daha onceden rezervasyon gerekebilir. ama yine de hava alani iyidir, gerisini bosverin. terminal filmindeki tom hanks gibi oluyosunuz bi sure sonra :).
new york un kuskusuz en onemli simgesi ozgurluk aniti. ozgurluk aniti sanilanin aksine sahilde degil denizin orta yerinde. dolayisiyla oraya gitmek parali, yaklasik 10 dolar. eger yanina kadar sokulmak cok onemli degil derseniz staten island denen adaya ucretsiz deniz otobusleri var, ozgurluk heykeline biraz olsun yaklasiyor. ustelik new york sehrini denizden gormek de ayri bi keyif. bir diger olmazsa olmaz da empire state building. onun yanina gitmek bedava ancak 14 dolara kiyip tepesine cikmaniz siddetle ve de nefretle tavsiye edilir, cikmazsaniz hayretle kufredilir. neyse dagitmayalim bi kac yer daha soyleyelim. tabi new york a kadar gidip de bi central park yapmamak olmaz. onlarca gokdelen binlerce binanin arasina sikistirilmis duzgun ve devasa dikdortgen sekilli parkta kopegiyle beraber kosanlar, basket oynayan gencler, dans eden sarki soyleyen zenciler gormeniz cok muhtemeldir ki onemsiz gibi gorunen bu ayrintilar uzun sure unutamayacaginiz hos anilar olacaktir. son olarak soyleyecegim yer times meydani. dunyanin belki de en meshur meydani olan, tv de onlarca kez gordugunuz bu yerde aslinda oyle cok farkli, ucuk seyler yok. bildiginiz dukkan, hamburgerci, magaza vesayir. ama yine de oraya kadar gitmisken havasini bi teneffus etmek gerekir. ayrica ayrintilarini anlatmadigim broadway, wall street, ikiz kulelerin enkazi, kiliseler gibi gezilecek bircok yer var. butun bu yerleri gezmeniz cok da zor degil aslinda. cunku dunyanin en uzun metro agiyla donatilmis new york ta havaalanindan edineceginiz bedava bir sehir rehberi sayesinde her yere kolayca ulasmaniz mumkun.
yemek mcdonalds ta yenir. cunku en ucuz yer orasidir ve tanidik tatlar vardir. yollardan alacaginiz seyyar satilan hamburgerlerde mutlaka domuz eti vardir, benden soylemesi. mcdonalds tan cikarken bombos cikilmaz, bardak agzina kadar icecekle doldurulur oyle cikilir, cunku mcdonalds ta ilk icecekten sonra sinirsiz belestir.
her ne kadar metro agi cok gelismis olsa da bazi salakliklari vardir. ornegin para verdiniz bindiniz metroya, bi de farkettiniz ki yanlis yondesiniz. inip diger taraf binmek icin tekrar para odemeniz gerekiyor. oysa ankarada boyle bir magduriyet yasamazsiniz.
havaalanindan sehir merkezine inmek toplam 7 dolar tutuyor. tabi bu metroyla. varsin 1 saat gec olsun derseniz yine sehir rehberlerinden bulabileceginiz bir aktarmali otobus guzergahini kullanarak bu rakami 2 dolara kadar cekmek mumkun. sahsen biz 1 tane bulmustuk, kafasi calisan adamsiniz siz bulursunuz.
her buyuk sehirde oldugu gibi saat 10-11 den sonra ozellikle tenhada gezmek tehlikelidir. adamlar zenci valla hic sakasi olmaz :)
insanlardan yardim istemekten cekinmeyin. genelde amerikan insanin sicak kanlidir.
simdilik bu kadar. bir baska gezelim gorelim programinda daha sizlerle bulusmak uzere, esen kalin.
