Gülüşun ışık oluyordu kalbimin tüm odalarına.
gözlerin oluyordu gökyüzü,
ve her kısışında küçültüyordun dünyamı.
minik adımlar bırakıyorduk seninle,
bizli izlerle terk ediyorduk şehrimizi.
ve her terk ediş yetim bırakıyordu aşkı
sonrası özlem oluyordu.
hasret kokan öpüşlerle sarmalıyordun umutlarımı,
ellerin oluyordu yüreğin.
ellerin.. birde tutundu mu ellerime, hani titrerdi yaprak gibi.
biz sonbahara çok uzaktık üstelik.
cılız sesimin en güçlü hecesiydi adın,
ve adın boynu bükük bırakırdı tüm sevgi sözcüklerini.
yeniden.. sonra yeniden ..
şimdi bekleriz iskelede 9 vapurunu,
sen ellerimde ayırtmışssındır yerini.
tanıdık göz değmesin diye saklamıştır küçük kara parçası bizi.
senin gözlerin ilişmiş gözlerime, bir bakışın hala takılı durur
kirpiklerimde.
sonra bir utanmadır almış bizi.
öylece oturmuşuz bir bankta.
yine köşedeki ev bizim.
bahçede rüzgarın salladığı salıncak.
birbirine sarılmış çocuk sesleri...
anlarız çok sonra.
zamana yenik düşen bir üçüncü veda.
gözlerinin gözlerime son dokunuşu
ve kimsesiz kalışıdır ellerimin.