mit müsteşarı olan arkadaşı özel olarak korumaya alması, yargılanma veya sorgulanması için izin vermemesi, en sonunda da ''o benim kara kutum'' diyerek bağlamasına bakıldığında;
ben şerefsizim abi. herkesten özür dilerim. işim bu benim. sağa sola çamur atmakta üstüme yok, beğenmediğim her sözü yalanlarım, olmadı inkar ederim, daha da olmadı mahkemeye verir, tazminat alırım. istemediğim, görüşlerime uymayan gazetecileri röportajlara almam. akredite etmem. karikatürcüleri döverim, muhalif denince ne edep kalır bende ne terbiye. kudurmuş gibi, ağzımdan salyalar akıta akıta küfürler, hakaretler savururum.
attığım yalan, yaptığım suçlama, ettiğim iftira ortaya çıkınca da bir kıvırırım bir kıvırırım ki, asenanın bile ağzı açık kalır.
arada bir yargıya ayar veririm, bazen de emir veririm ki, işlerini doğru yapsınlar. adamı hasta etmesinler.
aslında beni bunları yapmaya zorlayanlar, şuralarda yazılar yazmak sureti ile, benim her haltıma, ettiğim her pisliğe sahip çıkanlardır. öyle olmasa, o kadar rezalete, o kadar başarısızlığa rağmen böyle konuşabilir miyim. lafım ağzıma tıkılmış bir halde iken, kendimi böyle sütten çıkmış pozisyona sokabilir miyim.
ben şerefsizim abi. yapacak bişey yok, kaderiniz böyle. siz bana layıksınız.