türkiye'de orta ve ortanın altı ailenin çocuğu olup test sistemin altında kafanın ezbere alıştırılmasıdır. hani benim hayallerim, yaratıcılığım, sanatım, sporum. kayboldu gitti şıkların arasında. hayatı erteleye erteleye geçen onca sınav sonucunda alınan üç kuruş maaş. (o da şanslıysa, bugünlerde o yılları çöpe atıp işsizlikten amele olanlar daha bir zorda.) 12-14 saate sevdiklerinden uzaklaşmak tam benim hayatım derken kapitalizmin çarklarına geri kalan yıllarını kurban vermektir. hep birileri doysun diye. hedef ekmek parası uğruna susturulmuş toplum.
diyeceksiniz ki parası olan daha mı özgür. yok değil. tüketim çılgınlığının kıskacında. mango'dan zara'dan giyinmeyeni adam yerine koymuyorlar. pazardakinin aynısı gömleği marka diye millete bir maaşa kakalıyorlar. insanlar o kadar uyuşturulmuş ki alıyorlar. çulla çaputla kimliğini tanımlıyorlar. eğitimsiz, hedefsiz, heyecansız içi boş çünkü. kendini böyle ifade ediyor. zavallı ve acınacak haldeler. hadi onların harcayacak parası var ya asgari ücretle çalışıp maaşının iki katı telefona para verenlere ne demeli?