bakışlarındaki alevleri görmemi istercesine gözlerime kenetlendi, dolgun ve parlak rujlu dudağıyla, ben daha ne olduğunu anlamadan dudaklarıma yapıştı. araya giren yumuşacık, kıvırcık, kızıl saçlarını önemsemeden, hayat buna bağlymış gibi dudaklarını, dudaklarıma yapıştırıyordu. aralık bırakarak dilini dilime ulaştırmaya çalışırken, penisimi okşayan incecik parmaklı elini yeni fark etmiştim. turuncu renkli mini, pijamasının gizlemekte yetersiz kaldığı muhteşem poposunu okşarken, süt döküp yalanacak türdeki pürüssüz, yumuşacık ve bir o kadarda inceliğinden ödün vermeyen bacaklarını bana sürtmekten geri kalmıyordu. dili ağzımın içinde, yokluğu ve varlığı belli olmayacak hassasiyetle kavisler çizerken ellerimi arkaya atıp, ceketimin çıkmaya ramak kalmış, katlanmış kısımlarını vücudumdan kurtarmak istiyordum.
durdu ve göğsüme baş parmağıyla dokunup, zarif bir hareketle beni gıravatımdan yakaladı. yaramazca gülerek yine bir balerin zarifliğinde arkasını döndü. kalçasının iki yanınıda penisimi ortaya alarak sürterken önümde eğilmiş, komidinin çekmecesindeki prezervatifi arıyordu.
arkasını döndü ve hafif terli ama hala temiz saçlarının gölgelediği kaşlarını kaldırdı. eğildi, ben gıravatımdan kurtulurken o benim pantolon fermuarımı açıyordu, bembeyaz dişlerinin arasına sıkıştırdığı prezervatifle birlikte. sağ eliyle penisimin başını sıvazlarken, kutup ışığı manzaralı pencereme kilitlenmiş, ellerimi başımın arkasında düğüm haline getirmiş şekilde işini yapmasını zevkle izliyor, yaşıyordum. sol eliyle ustaca açtığı prezervatifi, usulca ait olduğu yere yerleştirirken, yeşil gözleriyle aşağıdan bana bakıyordu. yine baa hafifçe sürtünerek ayağa kalkarken, üzerindekilerden çevik ve tek bir hareketle kurtuldu. gri kısa kollusunun önceden de saklayamadığı, bembeyaz, dolgunluğundan ve ona rağmen duruşundaki diklekten, gel benimle evlen dercesine bana bakan göğüsleri ortaya çıktı, karnımın üzerine doğru göğüslerini bana bastırıyor, dili ve yumuşacık dolgun dudağıyla yüzüme şekil verirken eliyle penisimi bacaklarının arasına soktu, zevkler cennetine tepeden bakıyordum. kalçalarını, tek bir santimetre karesini ıskalamamak istercesine kavrayıp yukarı doğru kaldırdım, yapmak istediğimi anladı ve bacaklarını beni saracak şekilde arkada birleştirdi. yatağa doğru, pamuk göğüslerine, incecik beline ve pürüssüz boynuna teması kesmeyeceğim bir şekilde atıldık. öpücükleri hızlanmaya, dilin verdiği haz düzeyide artmaya başladı. bacaklarını ve kalçalarını hayvanice okşarken o sakince penisimi okşamaya devam ediyordu. elim, vajinasına varınca, insanı sırf sesiyle boşaltabilecek kadar boğuk ve seksi bir ses çıkardı. daha fazla vaktimiz yokmuşcasına penisimi vajinasına koyarken hala sallanmakta olan beyaz göğüslerine bakıyordum.
arka sıradaki arkadaşımın uyarısıyla kendime gelerek, kitaptaki açıklamayı kaldığımız yerden sınıfa okumaya devam ettim.