ahmet altan

entry867 galeri video1
    31.
  1. bu ülkeyi en iyi anlamış, kalemi en kuvvetli yazarlardandır; üstelik politikadan en iyi anlayan edebiyatçıdır;

    bu ülkenin ufkundaki batıyı, batı özentilerinden daha iyi kavrayan ve batının harcındaki doğunun farkında olan, ülkemizin mayasındaki doğuyu araştıran, öğrenen ve öğretendir;

    türkçe en mantıklı dildir diyen batılıları kıskandıracak kadar, türkçe'yi edebiyat dili olarak en usta kullananlardandır ki onu okuyan, bir kez okuduktan sonra onu asla terk etmez; o, kendisini okuyan kitaplarını satın alan milyonlarca kişinin yanılmadığını, her yeni yazısıyla, her gün, her dakika kanıtlayandır;

    politik derdini anlatmak için türkçe'nin tüm ustalıklarını kullanan; hoşgörüsünü mevlana'dan, mistik ruhunu yunus'tan, barbarlık önünde cesur duruşunu pir sultan'dan, bedreddin'den almıştır; marks'ın, engels'in rahle i tedrisinden geçerken, onların yüz yılı aşkın zaman önce söylediklerinin doğru yanlarıyla, aşılmış yanlarını bilincinin her satırına yerleştirmiş bir ilerici, demokrat kişiliktir;

    kendisi müslüman mahallesinde salyangoz satmak işini yapanları da korurken, geri kalmışlığımızın nedenini islam'a bağlayanları da her daim ironiyle uyarmıştır;

    farabi'nin, ibni sina'nın, ibni rüşd'ün büyüklüğünü kendi büyüklüğü olarak görüp, ortalama ülke aydınını utandıracak kadar felsefenin farkında olan, kişisel hayatlarımızın, içimizdeki çocuğun iyi yanlarını geliştiren, takıntılı yanlarını çekiştiren, freud'un eleştirel özümsenmesini gerçekleştirmiş, bunu yazılarına, romanlarına en üst düzeyde yerleştirmeyi başarmış, beyin kanallarımızın temizlikçibaşıdır; duygu ve düşünce dünyamızın estetik avcısıdır, güzelliğin yasalarının farkında olan bir güzellik yaratıcısıdır ki sadece bu nedenle güzelin, güzelliğin (estetiğin) önünde secde eder;

    dünyanın her yerindeki zorbalar, onun kaleminden payını alır ama o her zaman zorbaları bile anlama zorunluluğunun iç sıkıntısını yüreğinde duyarak yazar; kaleminden bu nedenle kan değil ne güzel ki hep gül damlar; o gülleri kendi yüreğinden damıtırken, anadolu'nun tüm mitolojisinin, tüm efsanelerinin farkında olmaktır onun suçu; bu suça bunca insanı ortak etmek, onu kalabalıkların sırat köprüsünden koşarak geçirtecektir;

    insanların, zorunlu edinilmiş, kendilerinin seçmediği din, ırk, milliyet gibi kimliklerle övünmesinin ne denli boş olduğunu, bunu abartanların ne kadar acınacak, trajik sonuçlara yol açtığını usul usul, her satırında bizimle paylaşandır; kendi seçtiğimiz kimliklerle gerekirse övünmeyi ise * * * * babasından sonra bize en iyi öğretendir;

    yaşamı; ayıplar, yasaklar, tabular, günahlar ile dolu bir mayın tarlası biçiminde kavrayan ve yaşayanlara, alçakgönüllü bir derviş gibi önderlik etmiş, onları mayınlı yollardan güvenle geçirirken, aynı zamanda onlara mayınsız bir dünyayı inatla vaaz etmiştir; işte bu nedenledir ki başta yüreği olmak üzere vücudunun kimi azalarını insanlar uğruna parçalamış bir azimli, saf, dürüst bilge katırdır;

    bach'ın müziğindeki matematiğin, bolero'nun matematiksel müziğindeki tekrarın ve üsluplardaki tekrarın gücünün farkında olan ama bu tekrarı en estetik biçimde, aynı zamanda işlevsel * kullanandır;

    düşük yoğunluklu savaşı bilerek sürdürenlerin, kiminde de sorunu çözecek gücü olmayanların iktidarında bile o, bu ülkenin gençlerinin artık ölmemesi için elini taşın altına sokan olmuştur; atatürk'ü en iyi anlayanlardan olduğu için onu abartarak put yapmaya çalışanlara karşı duran, ama yalnızca kendimize tanıdığımız atatürk ismini kullanma hakkının aynı zamanda başkasına atakürt demek hakkını doğurduğunu, bunun da bir başka topluluğun, kendi liderine türkmenbaşı demesi kadar doğal olduğunu yazdığı için 1996'da hapis cezasına çarptırdığımız, toplumun vicdan borcunun olduğu yazarımız;

    büyükçe bir çoğunluğu etkilese bile hep azınlıkta olmayı kendi kaderi yapmıştır; kürt olmadığı halde kürtlerin, alevi olmadığı halde alevilerin, kadın olmadığı halde kadınların, dindar olmadığı halde dindarların haklarını en tutarlı biçimde savunmasıyla ülkemde empati* denen kavramın cisimleşmiş anıtı olmuştur;

    kıblemizi şaşırdığımız her anda, her olayda, dönüp onun son yazısına şöyle bir göz atıp, "bu konuya böyle bakmayı nasıl akıl edemedim" diye iç geçirdiğimiz; tüm yazılarını okuyup, onun hakkında kendi bağımsız düşüncesini oluşturan özgür topluluğa katılmak isteyenlerin düzenli uğrayacağı http://www.gazetem.net aracılığıyla politik yaklaşımlarını insanlara ulaştıran, günümüzün mahatma gandisi, altan ailesi'nin alçakgönüllü dervişidir.

    bu toplum onun kıymetini anladığında umarım geç olmaz.
    0 ...