-
içimdeki bir ses "yazıyor musun" diye sordu. evet, dedim. ama henüz adını yazamıyorum bu sayfalara. bazen her bekleyiş sessiz bir barınağa döndürür kalbini. durur ve ne kadar uzakta acaba dersin; bana yine böyle aynı gelecek mi. bunu sakın dileme, diyemez kimse. masanın üzerine yığılmış dakikalara, saatlere, çok yaşlıyım bırakın beni'lere bakarsın. oysa orada, bağcıklarının arasında veda nedenlerini yok eden tek tılsım, tek düş sana beni ağlatıyor. "hoş geldin, iyi ki geldin prenses" diyor, "iyi ki ve ne yazık ki hoşgeldin."