kimse kusura bakmasın gayet normal bir talepte bulunan erkektir. mesajlaşma eylemi zaten erkek cinsi için işkenceden farksız bir eylemdir. kaldı ki kadınların da nadiren sevmediği görülmüştür. erkek cinsi, sevgilisine dahi mesaj atmaktan tiksinirken, ne diye sadece arkadaş olan bir kızceğiz için o işkenceye katlansın? demek ki neymiş, yavşamak için yol yapıyormuş. konu kapanmıştır dağılabilirsiniz.
açıklamadan bağımsız olarak başka bir mevzuya değinecek olursam, bir başka erkekle mesajlaşmayı absürt gören bir sevgiliye "uff kadın haklarına özgürlük taam mı" demek de ayrı bir tuhaflıktır. ya ne olacağıdı yapraam? yanlışlıkla gözü yan masadaki kıza kaydı diye ortalığı galeyana getiren sen değil misin? yahut on dakika geç aradı diye bir hafta trip yapan? ah, sen yapmazsın evet. cool bir kadınsın çünkü.
yahu aşın artık bu saçmalıkları allasen. bu hususlarda özgürlüğüne (!) toz kondurmayacak bir zat isen, ona göre bir zat bulursun. öyle ki kankan berkecan'da kalmana bile müsaade edebilir. he bu sefer de "uff beni hiç kıskanmıyo sevmiyoo" dersin. hücrelerine tükürdüğüm. yok eğer kıskanıyor ve mesajlaşma eylemini gereksiz buluyorsa, özgürlük cart curt demeyip terk edeceksin. sanki bana iki ayrı dinin yahut görüşün mensupları. ayrı dünyaların da insanlarısınız değil mi? cnm yha.
bir de bu kadın milleti bi tuhaftır. o kanka dediği zatların yavşamalarını fark edecek kadar da zekilerdir aslında. gel gör ki, "nasılsa ben karşılık vermiyorum" diyerek göz yumarlar bu hallere. he bunu asla itiraf etmezler. zira içten içe ilgiye, iltifata muhtaçtırlar. pek severler. he istisnalar yok mudur? elbette vardır. yıllarca sürmüş dostluklar vardır iki cins arasında. lakin şunu artık kabullenin kadın milleti; o kankalarla iki farklı organınız olduğu sürece, sevgilin kıskanacaktır seni. keza sen de onu.
