iskender pala isimli adını duyduğum, ancak kitaplarını okuma gibi bi girişimde bulunmadığım sözde edebiyatçının önermesi.
evet benim için sözde edebiyatçıdır. çünkü edebiyat yalnız yüksek makamlarda okutulan divan edebiyatından ibaret değildir. halkın içinden doğan halk edebiyatımız da kültürümüzün bence daha büyük bi parçasıdır. nitekim neşet ertaş da bu edebiyatın günümüz temsilcilerinden olması dolayısıyla bu önermeyi hak etmediğini düşünüyorum.
güncel hayatta televizyonda, konuşma dilinde kullanılar her kelime insanlara erotik ögeleri çağrıştırıyor. böyle bi vaziyet içinde türküleri bu şekilde değerlendirmek haksızca olmuyor mu? türkülerin yurdum insanının çekingen duygularını içerdiği kanaatindeyim. hele ki erotizmin bu kadar gündemde ve açık bi şekilde olduğu toplumumuzda türküler bence çok masum duygular barındırıyor.