2012 DE YAŞIYORUZ
Yaşıyoruz ama nasıl? Tepkili yada tepkisiz olanlara göz yumuyoruz. Dünyaya at gözlüğüyle bakarak sadece pembe bulutları görüyoruz. Başka ülkelerde, başka hayatlarda açlık nedeninden ölen insanlar varken 2012'de kendi ülkemizde günde 10 şehit haberi duyunca '' iyi iyi bu gün az şehit varmış.'' diyerek halimize şükrederek yaşadığımızı sanıyoruz. Askerlik çağ gelmiş Türk erkekleri tecilin arkasına saklanır olmuş. Hani her Türk asker doğardı.Hani bir Türk dünyaya bedeldi.. Eskiden askerlik çağ gelmiş gençlere Mehmetçik denirdi. Şimdi ise Memoş. Paralı askerlik çıktı parayı veren canını kurtarır oldu. Biz bunu geçmişde Lidyalılarda gördük ve bir devletin yıkılış sebebi. Bu duruma içten içe yıkılışda diyebiliriz. Milenyum çağına girdiğimiz senelerin ardından ülkemizde hala rayına oturamamış bazı sorunlar var.
'Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan kendinden başlamalısın' demiş Charles Bukowski. Kimse mükemmel değildir ama mükemmele yakın olmamız için hiç bir neden yok yaşamayı sevdikten sonra. insan geçmişinin hasretçisi, geleceğinin özlemcisi, yaşadığı anın şikayetçisidir. Eğer böyle olmak istemiyorsak olanlara göz yummadan ve emin adımlarla ilerlemeliyiz.