l etranger

entry77 galeri video1
    48.
  1. türkçesi Yabancı ve yazarı albert camus olan eserin temel izleği toplumun getirdiği toplumsal düzene ve belli başlı toplumun belirlediği görünmez kurallara uymaktan kaçan farklı bireyin, topluma ve yaşadığı hayata yabancılaşmasıdır.

    yazar albert camus'nün eserini oluştururken etkilendiği felsefi akımlardan biri de absürdizm'dir. Camus'ye göre dünya, boş ve manasız, insan ve hayat ise saçmadır. Bundan dolayı Meursault'nun kendisine yöneltilen çoğu soruya "fark etmez" cevabını vermesi absürdizm'in etkilerine örnektir. " Kendisiyle dost olmak isteyip istemediğimi tekrardan sordu. Bence bir, diye karşılık verdim." (yabancı, syf 35)

    Eserin yan izleklerinin yalnızlık, umursamazlık gibi izlekler kullanıldığı söylenebilir.
    Sevip sevmemek, evlenip evlenmemek, aldatılıp aldatılmamak, Tanrı'ya inanıp inanmamak ya da birini nedensiz yere öldürmek gibi yaşadığı toplumun önemsediği durumlar kendisi için hiçbir mana ifade etmemektedir. " Başkalarının ölümü, bir ananın sevgisi ne umurumdaydı benim? Başkasının Tanrısından bana neydi?" (Yabancı, syf 109) Meursault'ya göre "absürt" bir biçimde durumların getirdiği her iki seçenek (olmak ya da olmamak) kendisi için bir fark yaratmaz. Patronunun Meursault'ya Paris'te çalışarak kendini geliştirip daha rahat koşullarda yaşaması için yaptığı teklife "Ama doğrusunu isterseniz bence bir," diye ekledim." (Yabancı, syf 46) cevabını vermesi Meursault'nun yaşamının ne denli gayesiz olduğunu gözler önüne seren bir örnektir.

    Yabancı'daki absürdizm ve nihilizm'i meursault ve marie'nin aralarındaki evlilikle ilgili şu diyalogdan anlayabiliriz: "Akşam, Marie beni görmeye geldi, kendisiyle evlenmek isteyip istemediğimi sordu. "Bence bir, ama istersen evleniriz," dedim. O zaman, kendisini sevip sevmediğimi öğrenmek istedi. Bir başka zaman da söylediğim gibi, "Bunun bir anlamı yok, ama herhalde sevmiyorumdur," diye karşılık verdim. "Öyleyse niçin benimle evleneceksin?" diye sordu. Bunun hiçbir önemi olmadığını, isterse evlenebileceğimizi söyledim. Zaten isteyen kendisiydi, ben sadece evet demekle yetiniyordum. O zaman, Marie, "Evlilik ciddi bir şeydir," dedi. Ben de, "Değildir," diye karşılık verdim."(Yabancı, 46).

    Meursault'nun Marie ile olan bu diyalogu eserde ki nihilizm etkisinin varlığını inkâr edilemez hale getirir. Meursault'ya göre patronun yaptığı teklifle Marie'nin ona sunduğu teklif arasında hiçbir fark yoktur. Her ne kadar teklifler birbirinden farklı olsa da teklifi kabul etmek ya da etmemek onun için farklı eylemler değildir. Camus nihilizm'i hayatının büyük bir parçası haline getiren Friedrich Nietzsche'den fazlasıyla etkilenmiştir.* Bu etkinin Camus üzerinde Meursault'yu yaratırken izleri görülür. Bir başka deyişle Meursault Camus'nün übermensch'idir. Tüm sosyal ve ahlaki kurumları yok sayması ve Meursault için hepsinin absürt olması nihilizm'in doruklarında gezen Camus'nün bunu eserinde dışavurumudur. Yazar ve yönetmen Alain Robbe Grillet Camus'nün absürdizm'i ve nihilizm'i hakkında şunları söyler: "Albert Camus, insan ile dünya, insan ruhunun beklentileri ile dünyanın bunları karşılamaktaki yetersizliği arasında bulunan aşılmaz uçuruma (absürt), 'saçmalık' adını verdi. Saçma ne insanda ne de şeylerdedir. Onlar arasında yabancılıktan başka bir ilişki kurma olanaksızlığındadır. " insanın yüz yüze kaldığı bu lakayt ve "saçma" evrende, ölümlü olduğumuz gerçeği karşısında "anlam" değerini yitirir. Ancak dengesiz bir şekilde ve geçici olarak kendi kararlarımız ve yorumlarımızla yeniden yaratılabilir. "

    Yabancı'da kahraman anlatıcı vardır. Meursault yaşadığı olayları kendi ağzından okuyucuya aktarır.
    0 ...