çocuklar için; kendisinden güçlü olandan dayak yemek, kendisinden çalışkan olanca geçilmek, kendisinden çok şeye sahip olan tarafından küçümsenmek gibi, türpülenmemiş ve eğitilip olgunlaştırılmamış tavırlara maruz kalan çocuğun, kendisini iyi hissetmek için kendisinden zayıfını bulunca yaptığı eylemlerle hissettiği hazdır.
adı üzerinde çocuk, henüz kişisel gelişimin tamamlayamamış, sivriliklerini törpüleyememiş, acımasızlığı ile duyguları arasında bir denge kuramamış, özgüveni gelişmemiş küçük insan yavrusu...
bir de bunun yetişkinler içinde karşılaşılan biçimleri vardır ki, işte bunlar korkulasıdır. arkanı döndüğün an veya eline fırsat geçtiği an sana çelme takacak ve düünce de gülecek tiplerdir. yaşamlarının mutluluğu başkalarının mutsuzluğu üzerine kurulmuş, tembel kendisine ait fikri olmayan, ezik sallabaş tiplerdir. o ölçüe riyakar ve yalakadırlar, ama en acımasızlar bunların içinden çıkar.
bu tiplerin bir biçimde kendisinden zayıf olduğuna inandıkları biriyle diyaloğunu izleyin anlarsınız ne dendiğini. işyerinde amirine yalakalık yapan başka biçimde varolamayan pısırık tip, günün aşağılanmasını evde karısından çocuklarından çıkarırır. hakkını arayamayan, idareci karşısında pısıp kalan ve öğretim yönü zayıf olmasına rağmen tesadüfen öğretmen olan kişi, öğrencilerine kan kusturur. bu ve daha bunun gibi niceleri, nice mesleklerde...
ama en tehlikelisi, bu tip insanların hasbelkader işi sebebiyle bir güç elde etmesidir.
işte o zaman vay halimize. yine de korkaktır bu insanlar, karşısında diklenen ve razı olmayan birini görünce anında indirirler yelkenleri. çünkü anladıkları dil budur, içten içe farkındadırlar acizliklerinin ve anında otoriteye boyun eğerler.