beni burada konuşmadığım kişilerden tanıyan bilen var mı bilmiyorum.
2 çocuklu ailenin 2 numarasıyım. doğduğum gün sarılık olup 3 gün küvezde kalıp, kafamdan gözümden serumlar yememe rağmen hala hayattayım. bu nedenledir ki ailenin biraz daha üzerine titrediği çocuk olmuşum hep. başka insanlara göre bağışıklık sistemim daha zayıf olduğundan çok kolay hasta olurmuşum. doktor öyle demiş.
mahallenin yaramaz ve bir o kadar da dalga geçilen çocuğu olmak demenin nasıl bir şey olduğunu iyi bilerek büyüdüm. gözümden yaş, dizimden yara eksik olmadı hiçbir zaman. böyle böyle derken o zamanlar pek de yaygın olmayan ana sınıfına 6 yaşında başladım. kırmızı önlüğü ilk giydiğimde nasıl heyecanlıydım hatırlamadığım için bunu anlatamıyorum.
1 senelik ana sınıfı maceramdan sonra mavi önlük zamanına gelmişti sıra. 1. sınıf. o gün eğer işin sonunun buralara geleceğini bilseydim hiç adım atmazdım o sınıfa.
her neyse. çok şanslı bir insan olduğum oradan belliydi çünkü ilkokul öğretmenim kapı komşumdu. yani 5. sınıfa kadar geçen süre benim için pek zor olmadı. ama aynı zamanda matematikle aram hiç iyi olmadı.
velhasıl ortaokul zamanına geldiğimde 7. sınıfta başlayan kabusum okul hayatımı bir noktada bitirmeye kadar gelmişti. bugün hala bu kadar pısırık ve çekingen olmamı o zaman da olan olaylara bağlarım. bu olayın ne olduğunu burada anlatıp o günlere dönmeye pek niyetim yok. bir şekilde bitirdiğim ortaokuldan sonra evime 5 dakika uzaklıkta ki liseye gittim ve orada inanılmaz güzel zamanlar geçirdim.
9. sınıfta ki 1 haftalık depresyon zamanım hariç tabi. her gencin başına gelen geldi ve aşık oldum. 1 haftada 5 kilo vermemle sonuçlanan o olayda elde ettiğim şey her zaman ki gibi 3'ün sadece 1'i oldu. derken hayatımın o zamana kadar ki en güzel yılı olarak tanımlayacağım 9. sınıf bitti ve bölüm seçiminde matematiği sevmeyen ben aile baskısıyla sayısal bölüme gittim. sen yaparsın sen aslansın gazlarını burada eklemeden geçmek istemiyorum.
türevler, integraller, karmaşık sayılar derken lise zamanlarımı da bitirip öss'den sakarya üniversitesi hendek myo inşaat bölümünü bir şekilde kazandım. psikolog olmak isterken şimdi bir elimde mala diğer elimde şakül atelye de duvar örüyordum.
ve 2 yıllık zamanlarında evleneceğim insanın karşıma çıktığını hissettim ve duygularımı ona açtığımda hiç düşünmeden "hayır" cevabını aldım. bir 3'ün 1'i daha etti mi sana iki!
okul bitip başarılı bir dereceyle okulu bitirdiğimde hedefim bu sefer dikey geçiş sınavı'nı kazanıp mühendis olmaktı. bu uğurda hem çalışıp hem de dershaneye gitmeye başladım. gittiğim dershanede tanıştığım ve gerçekten hoşlandığım bir kızla sınavdan sonra çıkmaya başladım. şanslı olduğumu düşünüp bu sefer ret cevabı almadığım için deli gibi mutluydum. tabi alışmamış götte don durmaz derler, bu mutluluk bünyeye fazla gelmeye başlayıp kavgalar sıklaşınca ve ben elazığ'a mühendislik kazanıp gidince her şey sarpa sardı ve o kızdan 8 ay sonra ayrılmak zorunda kaldım.
hayatta her ne kadar aşk anlamında işlerim yolunda gitmese de ileri zaman ki kariyerim açısından güzel işler yaptığımı düşündüm hep. insan ilişkileri olarak allah'ın bana verdiği özel bir yetenek olduğunu düşünerek şükrettim ve yoluma bu şekilde devam ettim. ama hoşlandığım kızların hep başklarına deli gibi aşık olup beni görmezden gelmelerini hayatım boyunca kendime sindiremedim ve takdir edersiniz ki bunun eksikliğini hep hissettim. yalnız olduğum zamanların hepsinde kendimi "sıra bu sefer senin" ya da "boş ver arkadaşların yanında" diyerek kendimi kandırdım. o arkadaşlarım da yanımdan gidince göt gibi ortada kaldım.
yaşadığım şu zamana kadar açmazların içerisinde kalıp durdum ve o açmazlardan bir şekilde kendimi kurtarmayı başarıp kendi ayaklarım üzerinde durabildim ama şu anda gerçekten kendimi çok yorgun hissediyorum. son yediğim darbeden sonra da ayağa kalkmayı becerirsem eğer bilin ki benim adımı ileride çok duyacaksınız demektir. duyduğunuz zamanlarda ben yine buralarda olacağımdır büyük ihtimalle.
şu anda hayattayım ve okuluma devam ediyorum. mutlu değilim ama mutlu olacağıma lanet olsun bir kere daha inançlıyım. 24 yıllık hayatımın kısa özeti buradadır. yeni yıllarda yeni eklemelerle devam etmek üzere. imza: bora